Baykar’ın italya rüzgarı, Türkiye’nin yükselen savunma diplomasisi

Baykar’ın İtalyan devlet şirketi Leonardo ile imzaladığı insansız teknoloji anlaşması, Türkiye’nin artık “yerli ve milli” sınırlarını aşıp uluslararası arenada stratejik ortaklıklar kurabildiğinin en net kanıtı. Bu adım, sadece bir iş birliği değil, aynı zamanda “Türk mühendisliğinin dünyaya açılan yeni kapısı” niteliğinde.

Savunmada dönüşüm, artık Türkiye “alıcı” değil, “ortak”
Yıllarca savunma sanayisinde dışa bağımlılıkla anılan Türkiye, bugün Baykar’ın İHA ve SİHA’larıyla dünya pazarında söz sahibi. Leonardo gibi köklü bir Avrupalı savunma deviyle eşit şartlarda ortaklık kurulması, “Artık biz de teknoloji üretiyoruz” diyen bir özgüvenin tezahürü. Bu iş birliği, Türkiye’nin savunma diplomasisinde yeni bir sayfa açarken, “Yerli teknoloji, küresel güç” vizyonunu da perçinliyor.

Ekonomiden diplomasiye, Türkiye-İtalya İş birliğinin derin anlamı
İki ülke arasındaki ticaret hacminin 32 milyar dolara ulaşması, ekonomik ilişkilerin ne denli stratejik olduğunu gösteriyor. Ancak asıl önemli olan, bu rakamların ötesinde “ortak üretim, ortak gelecek” anlayışının yerleşmesi. Savunma, enerji ve siber güvenlik gibi kritik alanlarda atılacak adımlar, Türkiye’nin Avrupa ile bağlarını güçlendirirken, “Dünya 5’ten büyüktür” sözünü bir kez daha haklı çıkarıyor.

Türkiye, Artık küresel oyuncu
Baykar’ın attığı bu adım, sadece bir şirketin başarısı değil, Türkiye’nin savunma ve teknoloji alanında geldiği noktanın bir yansıması. “Biz yapamayız” diyenlere inat, “Biz yaptık” diyen bir neslin zaferi. İtalya ile kurulan bu köprü, gelecekte daha büyük projelere kapı aralayacak.

Unutmayalım, “Büyük hedefler, büyük ortaklıklarla gerçekleşir.”
Türkiye, artık savunma sanayisinde “fiyatı soran” değil, “teknolojiyi sunan” ülke konumunda. Baykar’ın İtalya’da estirdiği Türk rüzgarı, umarız ki Avrupa’nın diğer ülkelerine de ulaşır ve “Made in Turkey” damgası, dünya sahnesinde hak ettiği yeri alır.