Anahtar logolu A parti kuruldu
Yeni kurulan ve logosunda anahtar simgesini taşıyan A Partisi de bu değişim iddiasıyla sahnede yerini aldı.
Türkiye’nin 158. partisi de kuruldu, Türkiye’de siyasi partiler çeşitlenmeye devam ediyor. Her yeni parti, “değişim” ve “yenilik” vaatleriyle ortaya çıksa da, vatandaşlar bu sözlerin ne kadarını gerçekleştirebileceği konusunda giderek daha şüpheci hale geliyor. Yeni kurulan ve logosunda anahtar simgesini taşıyan A Partisi de bu değişim iddiasıyla sahnede yerini aldı. Genel Başkan Yavuz Ağıralioğlu, muhafazakar ve milliyetçi bir çizgide topluma yeni bir umut sunma iddiasında. Ancak şu soru hala akıllarda: Türkiye’de bu kadar parti varken gerçekten başarılı olma şansı var mı?
Ülkemizde muhafazakar ve milliyetçi taban, geçmişten bu yana belirli partiler etrafında toplandı ve bu kesimlerin kendilerini temsil eden yeni bir siyasi yuvaya ihtiyacı olup olmadığı, A Partisi’nin başarısını etkileyecek temel bir faktör olacak. Yavuz Ağıralioğlu’nun milliyetçi söylemleri, bu kesimden oy almasına olanak sağlayabilir; ancak muhafazakar partilerin sadık tabanını kendi yanına çekebilmesi için güçlü bir program ve ikna edici bir vizyon ortaya koyması gerekiyor. Bu bağlamda A Partisi, güvenilir bir lider profili çizmek zorunda.
Türkiye’de her yeni parti büyük umutlarla başlasa da siyasi arenada tutunmak zor. Bu durum, partileri geçici heveslerden çok, derin bir siyasi analiz ve sağlam bir strateji oluşturmaya zorluyor. Türkiye’de pek çok parti kuruldu ve çoğu, siyasetin mezarlığında birer hatıra olarak kaldı. Burada esas mesele, partilerin kurucularının vizyonu ve toplumla ne kadar bağ kurabildikleri. Siyasete girenlerin geçmişi, topluma verdikleri güven ve dürüstlükleri, başarılarında belirleyici bir rol oynuyor.
Siyaset sahnesinde başarılı olmanın sadece oy almakla sınırlı olmadığını unutmamalıyız. Partiler, ülkenin sorunlarını çözüme kavuşturmak, toplumun ihtiyaçlarına cevap vermek, kalıcı politikalar oluşturmak ve dürüst bir duruş sergilemek zorundadır. A Partisi de eğer bu zorlu süreçte varlık gösterebilmek istiyorsa, sadece vaatlerle değil, halkın güvenini kazanan somut projelerle ilerlemek zorundadır.
Türkiye’nin siyasi yelpazesinde kalıcı bir yer edinmek isteyen her parti, toplumun taleplerini ciddiyetle analiz etmeli ve seçim dönemlerinde değil, her daim halkla iç içe olmalıdır. A Partisi’nin başarısı, sadece logosundaki anahtara değil, kapılarını açacağı kesimlerin güvenine ve toplumun gerçek ihtiyaçlarına cevap verip veremeyeceğine bağlı. Siyasette yeni olmak, yalnızca yeni sözler söylemekle değil; bu sözleri yerine getirecek samimiyete, cesarete ve kararlılığa sahip olmakla anlam kazanır.