1 Mayıs, Bayram mı, Büyük Bir Yalan mı?
Bugün 1 Mayıs. Dünyanın dört bir yanında “emek, dayanışma, haklar” naraları atılacak
Peki, gerçekten işçinin bayramı mı bu? Yoksa “sarı sendikacıların, patronların ve siyasi hesapların gölgesinde kaybolmuş bir ritüel mi?”
1 Mayıs’ta İşçi ne kazandı?
1 Mayıs 1886’da Chicago’da kanla yazılan bir mücadelenin mirasıyız. Peki bugün, “8 saatlik iş günü” için dökülen kanın karşılığı ne? İşçi hâlâ 12 saat çalışıyor, asgari ücretle geçinemiyor, sendika aidatlarıyla soyuluyor. “Bayram” diye pompalanan bu gün, işçinin gerçek sorunlarına ne kadar dokunuyor?
Sendikalar, işçinin dostu mu, düşmanı mı?
Memurun aidatını devlet ödüyor, işçi cebinden 1.500 TL veriyor. “Sarı sendikacılar” lüks arabalarda, işçi otobüslerde taşınıp meydanlarda figüran yapılıyor. “Dürüm-ayran” dağıtılıp “bayram” havası estiriliyor. Peki, bu sendikalar işçiye ne kazandırdı? “Koltuklarını korumaktan başka!”
Yargısız İnfaz, kırmızı kod zulmü
İşveren bir kodla işçiyi sokağa atıyor. Ne tazminat, ne işsizlik maaşı! Mahkeme yok, ispat yok. “Sen kırmızı kodlusun, bitmişsin!” Bu modern kölelik düzeni değişmedikçe, “bayram” diye neyi kutluyoruz?
Adaletsizliğin kodları, memur-İşçi uçurumu
Memur evlenince 7 gün izin, işçi 3 gün. Memurun yakını ölünce 7 gün, işçi 3 gün. Bu ayrım neyin adaleti? Aynı ülkenin vatandaşlarıyız, ama haklarımız “sınıfsal ayrıcalıklarla” bölünmüş durumda.
Taşeron köleliği ve kadro mücadelesi
Çaykur’da 6 ay çalışıp 6 ay aç kalanlar, taşeronlaştırılan 70 bin işçi… “Kadro” umuduyla yıllarını verenler, her seçimde “vaat” diye oyalandı. “Kadro geliyor” diyenlere inat, “gelen” yine “boş umut” oldu.
1 Mayıs’ın gerçek sahipleri nerede?
Taksim’e çıkma kavgası, işçinin ekmeğine mi yarıyor? “Devlet izin vermiyor” diyenlerle, “Meydanları zorlayacağız” diyenler arasında, işçinin sesi kayboluyor. “Gerçek 1 Mayıs, işçinin haklarının gasp edilmediği gündür.”
Gerçek bayram, haklar alınınca kutlanır!
1 Mayıs’ı “kutlama” değil, “sorgulama” günü yapmalıyız. “Dünya işçileri birleşin” sözü, “Türkiye’de işçiler uyanın!”a dönüşmeli. “Bayram,” aidat zulmü bittiğinde, kırmızı kod kalktığında, taşeronluk son bulduğunda gelecek. O güne kadar, “1 Mayıs değil, 1 Mayıs mücadelesi” devam edecek.
Gerçek bayram, işçinin alın terinin sömürülmediği gündür. O gün gelene kadar, bu kavga bitmeyecek.