Kalıplar
Kalıp, standart bir biçimi olan ve bu şekilde serisi yaratılabilen bir biçimdir.
Kalıp sayesinde insanlar kolaylıkla birçok eşya, yiyecek, araç üretebiliyor.
Kalıbın hayatımıza büyük katkısı ve sağladığı kolaylıklar vardır. Kalıp sayesinde
birçok zahmetten kurtuluruz. Her ürünle tek tek ilgilenmeye gerek yok. Kalıbı
doğru hazırladıysan gerisi hallolur. Bizi uğraştan kurtarıyor. Ürünler konusunda
başarılı olunca ‘‘bunu neden insanlara uygulamıyoruz ki’’ dedik. Ve insanlar için
de kalıplar oluşturduk. Kalıp yargılar, düşünceler, kişilikler, davranışlar.
Temelde insanlar için 2 kalıp vardır: iyi ve kötü. Kişi, davranış, düşünce,
duyguları iyi ve kötü olarak ayırırız. Peki iyi ve kötünün standart bir ölçeği var
mıdır? Düşünelim! Biz neye göre iyi ve kötü deriz? Bu soruya birçok cevap
gelebilir. Hepsini toparlarsak şunu görürüz: kişinin çıkarlarına hitap ediyorsa iyi,
etmiyorsa kötüdür. Mesela bir yemeğin iyi veya kötü olduğu kişiden kişiye
değişir. Çünkü herkes kendi damak zevki ve penceresinden değerlendirir. Yani
çıkarına göre değerlendirir. Eğer bir kişi, eşya, olgu bizim çıkarlarımızla denk
düşüyorsa iyi, ters düşüyorsa kötüdür. Madem iyi ve kötü bizim çıkarlarımıza
göre şekil alıyor o zaman iyi ve kötü diye değerlendirdiğimiz insanlar da bizim
çıkarlarımızı gösteriyor. Örneğin dürüst bir insan iyi midir? Kötü müdür?
Soruyu sorduğumuz kişiye yani çıkarlarına göre değişir. Yaptıklarının ortaya
çıkmasını istemeyen kişiler bu dürüst kişiye kötü, gevşek ağızlı, ağzının ayarı
yok diyeceklerdir. Yani yargılar çıkarlara bağlanır. Kalıp oluştururken en büyük
sorun çıkarlardan yola çıkarak bu kalıpları oluşturmaktır. Eğer kalıp yargılar
çıkarlarla örtüşüyorsa toplum tarafından da kolayca kabul görür.