Siyaset mi? Ticaret mi?
Dava meselesi olanların, bu vatan ve ümmet için maddi meselesi asla olmaz; her daim malını, canını davası için ortaya koyarlar.
Bu kutsal dava, tek kişinin taşıyacağı yük değildir. Askersiz komutan, tek başına ne yapabilir ki?
Dava meselesi olanların, bu vatan ve ümmet için maddi meselesi asla olmaz; her daim malını, canını davası için ortaya koyarlar.
Siyaset diye bilinen pratik, önceliği vatan millet hassasiyeti olanların yapacağı iştir.
Şahsi hırslarının peşinde savrulanlar, siyaset değil ticaret yapmalıdır.
İşte bizim memlekette bu şiara riayet edilmediği için, dünyalık ihtirası memleket siyasetinin kimyasını bozdu.
Tüccar kafası ile siyasete dalan herifler, aradıklarını bulmak adına satacak bir şey bulamayınca, milletin emanetini istismar etmenin yollarını keşfettiler.
Böylelikle rüşvet, yolsuzluk, hırsızlık, talan vs. türü eşkıya yöntemleri, memleketi yönetme sanatının iştigal alanına giriverdi.
Maalesef bu hakikat bütün partiler için geçerli. Neredeyse birbirleriyle yarışıyorlar.
Bu garabeti o denli kanıksadık ki, namuslu adam görünce şaşırır olduk.
Onu da geçtim, bahse konu mecrayı zapt etmiş organizmaların ekserisi dava adamlarını beğenmez oldular.
Eğer bu dava ve davanın öne çıkardığı hareket aleme nizam verecekse, önce kendisini derleyip toparlamakla mükelleftir.
Durmadan vergilerle, zamlarla, nereye kadar gideceksiniz? Bu halkın ne günahı var?
Vergi borcu olanlar açıklanacak, bunların içinde büyük çete şirketleri de var mı acaba?
Hadi bizi boş verin, ALLAH’ı da mı unuttunuz be kardeşim? Ne diyeceksiniz ahiret günü kendisine?
Partinin kaynaklarından beslenen asalaklar, size sesleniyorum, beni iyi duyun:
Bu asil davaya gönül verip, beklentisiz, ilk günden bugüne kadar gece gündüz demeden hizmet edenlerin performansını sizler sorgulayamazsınız; çünkü sizler sonradan işgal ettiniz ve dağıttınız teşkilatları. Ve hâlâ utanmadan o koltuklarda pişkin pişkin oturanlar var.
Hiç mi utanmanız kalmamış? Utanmayı unutan adamlarla nereye kadar gideriz sorusunun cevabıyla çok yakında yüzleşeceğiz diye korkar olduk.
Bir lider ülkesine çağ atlatırken, sonradan partiye giren gereksizler ise liderinin paçalarına yapışmış, aşağı çekip yük oluyorlar.
Kongreler başlıyor. ERDOĞAN’ın kendi yakınındaki AK Parti genel merkezindeki o yerleşik düzeni dağıtıp, maneviyatı sağlam, geçmişi temiz dava erlerine ihtiyaç vardır. Aksi halde felaketler ve mağlubiyet kaçınılmazdır.