Dolar 38,1893
Euro 44,0291
Altın 4.195,02
BİST 9.321,64
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 24°C
Az Bulutlu
Bursa
24°C
Az Bulutlu
Sal 22°C
Çar 17°C
Per 19°C
Cum 20°C

Türk bilim insanları neden hedefte?

24 Ekim 2024 11:21

Sanayi teknolojilerimiz ve mühendislerimiz neden hedefte?

TUSAŞ’a yapılan saldırı, ASELSAN’da yaşanan şüpheli mühendis ölümlerini yeniden gündeme getirdi ve Türkiye’nin genç, parlak beyinlerinin kimler tarafından, neden hedef alındığı sorusunu akıllara getirdi.

Bu olaylar, Türkiye’nin savunma sanayii alanındaki bağımsızlık çabalarını ve genç mühendislerinin kritik teknolojilerdeki ilerlemesini engellemek isteyen güçlerin varlığını ortaya koyuyor. Ancak bu güçlerin kimler olduğu ve nasıl harekete geçtiği konusunda halen birçok belirsizlik mevcut.

Türkiye, son yıllarda savunma sanayiinde büyük bir ivme kazandı ve TUSAŞ, ASELSAN, ROKETSAN gibi kurumlar öncülüğünde teknolojik kabiliyetlerini artırarak dışa bağımlılığı azaltma yönünde önemli adımlar attı. Ancak bu ilerlemeler, aynı zamanda bazı uluslararası güçlerin ve küresel aktörlerin dikkatini de çekti. Türkiye’nin kendi silahını ve savunma sistemlerini üretmesi, bu güçlerin bölgede kurduğu çıkar dengelerine meydan okuma anlamına geliyor. Dolayısıyla, bu tür kritik projeler üzerinde çalışan mühendislerin ve kurumların hedef alınması, hem teknolojik gelişimi durdurma hem de ülkede korku yaratma amacı taşıyor olabilir.

ASELSAN’da 2000’li yıllardan bu yana yaşanan mühendis ölümleri, resmi makamlarca intihar olarak açıklanmış olsa da, bu ölümlerin ardındaki şüpheli detaylar ve mühendislerin yürüttüğü projeler göz önüne alındığında, olayların arka planında daha karmaşık bir tablo olabileceği düşünülüyor. Ölen mühendislerin, Türkiye’nin savunma sanayiinde kritik projeler üzerinde çalışmaları ve bazı yabancı ülkelerin çıkarlarına zarar verebilecek projelerde yer almaları, bu ölümleri basit birer intihar vakası olmaktan çıkarıyor.

Sanayi teknolojilerimiz ve mühendislerimiz neden hedefte? Türkiye’nin savunma sanayinde ilerlemesi, dış güçlerin çıkarları için bir tehdit oluşturuyor ve ülkemizin bağımsız hareket etme kabiliyetini artırıyor. Bu durum, özellikle savunma teknolojilerinde ithalata bağımlı olan ülkeleri rahatsız edebilir. Ayrıca, stratejik öneme sahip projelerde çalışan mühendisler üzerinde baskı oluşturulması, teknolojik bilgi birikimini sekteye uğratmayı amaçlayan planların bir parçası olabilir.

Bu olaylara karşılık, yapılması gereken en önemli adım, bu olayların üstünün kapatılmasına izin vermeden titizlikle araştırılması ve şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşılmasıdır. Bu süreçte, hem mühendislerin güvenliği için gerekli önlemler alınmalı hem de savunma sanayii projeleri üzerindeki çalışmalar hız kesmeden devam ettirilmelidir. Türkiye’nin savunma sanayinde bağımsızlaşma hedefine ulaşması, ancak genç beyinlerinin güvenli bir ortamda, motivasyonlarını kaybetmeden çalışabilmeleriyle mümkün olacaktır.

TUSAŞ ve ASELSAN’daki olaylar, Türkiye’nin geleceği için stratejik öneme sahip projelerde çalışan mühendislerin hedef alındığını ve bu genç beyinlerin, ülkenin teknolojik bağımsızlık mücadelesinde ne denli önemli bir yer tuttuğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu tehditler karşısında, ülke olarak hem mühendislerimize sahip çıkmalı hem de savunma sanayiinin güçlendirilmesi adına azimle çalışmaya devam etmeliyiz.

Tüm dünyadaki terör saldırılarını kınıyor ve lanetliyoruz.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.