Bilim Gibi Görünüyor, Ama İklim Yalanı
“Gerçek artık sadece doğru olmakla değil, doğru görünmekle ölçülüyor.”
Yeni bir çağdayız. Yalanlar artık bağırmıyor, sessizce, grafiklerin ardına saklanıyor.
Gösterişli veriler, sade renk paletleri, akademik tipografi. Hepsi “bilimsel görünüm” için sahneye çıkıyor.Ama sahnede oynanan şey hakikat değil, hakikatin taklidi.
Göteborg Üniversitesi’nden Anton ve Petter Törnberg kardeşlerin yürüttüğü yeni araştırma, iklim inkârı cephesinin nasıl yeni bir silah geliştirdiğini ortaya koyuyor. Bilimsel estetik.
Yapay zekâ destekli analizler, İsveç’teki iklim inkârcı hareketin 2010–2023 yılları arasında ürettiği 17.848 gönderiyi inceledi.
Sonuç çarpıcı. Bilim artık yalnızca içeriğiyle değil, biçimiyle de istismar ediliyor.
“Artık mesele ne söylendiği değil, nasıl gösterildiği.”
Törnberg’in dediği gibi, iklim yanlış bilgilendirmesi yalnızca sahte istatistiklerle değil, güven veren bir görünümle ikna ediyor. CLIP ve BERTopic adlı yapay zekâ sistemleriyle yapılan çözümlemeler, bu paylaşımların büyük bölümünün bilimsel makaleleri andırdığını gösteriyor.
Teknik grafikler, nötr tonlar, dikkatle seçilmiş veriler. Mesaj yanlış olsa bile, ambalaj “objektiflik” kokuyor.
Taktiğin adı, Bilimsel taklit.
Bilimsel fikir birliğini baltalamak için bilimin kendisine benzeyen bir kabuk oluşturmak.
İronik ama etkili. Bilime karşı savaşta kullanılan en güçlü araç, bilimin estetiği.
“Algı değişti, Aktivist bağırıyor, inkârcı hesaplıyor.”
Araştırma, yalnızca grafiklerin değil, duygusal anlatıların da manipüle edildiğini gösteriyor.
İklim aktivistleri ağlayan, bağıran, “mantıksız” insanlar olarak sunuluyor. Karşı tarafta ise kravatlı, ölçülü, “rasyonel” bilim düşmanları var. Hatta bazı içeriklerde Nazizm veya Çin Komünizmi gibi imgeler kullanılarak, çevre hareketi “ideolojik bir tarikat” gibi resmediliyor.
Böylece sahte bir denge kuruluyor: İklim inkârcısı mantıklı gözlemci. Aktivist duygusal ajitatör.
Sonuçta, yalanlar artık radikallere değil, kararsızlara hitap ediyor.
Bu da yanlış bilginin politik sınırları aşıp gündelik zihinlere sızmasını kolaylaştırıyor.
“Yalan artık laboratuvar önlüğü giyiyor.”
Törnberg, “Gerçeklerin ötesine geçmeliyiz,” diyor. Çünkü sorun sadece içerikte değil, biçimde. Bilimsel dezenformasyon artık alternatif bir gerçeklik sunmuyor; daha çekici, daha görsel bir hikâye sunuyor. Bir yanda karmaşık raporlar, uzun cümleler, dikkat isteyen veriler. Diğer yanda sade grafikler, etkileyici başlıklar, “bilimsel” renk skalaları. Hangisi daha çok paylaşılır? Hangisi algoritmaya daha uygun?
Cevabı hepimiz biliyoruz. Dijital çağda doğru bilgi, tıklanabilirlik yarışında geride kalıyor.
“Bilgi savaşı bitti, şimdi biçim savaşı başlıyor.”
İklim mücadelesi artık yalnızca veriyle değil, estetikle de veriliyor. Yalanı çürüten araştırmalar yetmiyor; onun kadar çekici, sade, etkileyici anlatılar üretmek gerekiyor. Gerçek savunucuları için yeni ödev. Gerçek kadar güzel anlatmak.
Velhasıl, iklim inkarcıları, iklim kanunu savunucularını, bilimi önceleyenleri vatan haini, dış mihrakların oyuncağı olarak gösterip duygusal bir zemin hazırlayarak bilimi saf dşı bırakmaya çalışıyor.