Dolar 42,8356
Euro 50,6521
Altın 6.170,75
BİST 11.378,63
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 12°C
Çok Bulutlu
Bursa
12°C
Çok Bulutlu
Per 10°C
Cum 8°C
Cts 5°C
Paz 7°C

Evren Bizi Gürültüye Hazırlamadı

25 Aralık 2025 16:27
A+
A-

Modern hayat insana fazla geliyor, insan bedeni gökdelenler için tasarlanmamış. Bildirim sesleri, floresan ışıklar, gece yarısı e-postaları ve hiç bitmeyen trafik için de. Zürih Üniversitesi’nden evrimsel antropologların yayımladığı yeni bir analiz, aslında uzun süredir hissettiğimiz ama adını koyamadığımız bir gerçeği netleştiriyor. İnsan biyolojisi, modern hayata değil, doğaya uygun evrimleşmiş.

Temelde homosapiens modern dünyanın hırsına, gürültüsüne, kirine, pasına uyumlu değilmiş. Aslanla Mücadele İçin Evrilen Homosapiens Modern Dünya İle Mücadele Edemiyor.
İnsan, yüz binlerce yıl boyunca hareket ederek, doğayla temas ederek ve kısa süreli, yoğun streslere karşı hayatta kaldı. Tehlike anında bedenimiz alarm verdi, tehlike geçince dinlendi, sorun çözüldü. Modern dünyada durum çok farklı stres, sıkıntı hiç geçmiyor, mobingler, trafik, sosyal medya, borçlar, gürültü, yapay ışık, kirli hava” her biri aslandan çok daha tehlikeli. Homosapiens sürekli tetikte. Bilim insanlarına göre, “vücudumuz, modern hayatı ardı ardına gelen yırtıcı saldırılar gibi algılıyor. Sürekli uyarılma hali, sinir sistemini yoruyor bağışıklığı zayıflatıyor, iltihaplı hastalıkları artırıyor, doğurganlığı düşürüyor.

1950’lerden bu yana sperm sayısındaki ve hareketliliğindeki küresel düşüş, tesadüf değil. Pestisitler, mikroplastikler, işlenmiş gıdalar, kimyasal maruziyetler. Hepsi bedenin evrimsel hafızasına yabancı. Bir yandan daha konforlu yaşıyoruz, diğer yandan biyolojik olarak tükeniyoruz.

Sağlık Krizi Değil, Bir Uyum Krizi
Araştırmacılara göre, “sorun, zamanla kendiliğinden düzelmeyecek. Çünkü biyolojik evrim yavaş. On binlerce yıl ister. Oysa modern dünya birkaç yüzyılda baştan yazıldı.Yani insan, henüz adapte olamadan ortam değişti. Bu nedenle çözüm genlerde değil, kültürde, şehirlerde, planlamada.

Doğa Lüks Değil, Halk Sağlığı Meselesi
Bilim insanlarının önerisi radikal değil; aksine çok eski. “Daha fazla hareket, daha fazla yeşil alan, daha az kimyasal maruziyet, daha az yapay ışık, daha fazla sessizlik. Doğayı “kaçamak” değil, gündelik yaşamın parçası hâline getirmek. Çünkü doğa, insanın lüksü değil,
biyolojik ihtiyaç.”

Uyum Sağlamayan Türler Kaybeder
İnsanlık tarih boyunca çok şeye uyum sağladı. Ancak modern hayat verimli olsa da, çok hızlı insan bedenini aşındırıyor, sürdürülebilir değil. İnsan hala doğaya ait.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.