Çin, Sebze Üretimini Güneşle Işıtan “Bitki Fabrikaları”na Taşıyor
Ancak karbon maliyeti hâlâ yüksek
Yeni bir araştırmaya göre, Çin yenilenebilir enerjiyle çalışan kapalı tarım tesisleri sayesinde ülkenin tüm sebze ihtiyacını karşılayabilir.
“Bitki fabrikaları” olarak tanımlanan bu sistemler, geleneksel tarım alanlarını serbest bırakarak hem arazi hem de gübre kaynaklı emisyonları azaltma potansiyeline sahip.
Araştırmada, Çin’in güneş ve rüzgâr enerjisi fazlasıyla beslenen bu tesislerin, ülkenin sebze talebini tamamen karşılayabileceği ve 51.000 kilometrekarelik tarım alanını doğaya geri kazandırabileceği hesaplandı. Ayrıca, azot kirliliğinin yılda 186.000 ton azalabileceği öngörülüyor.
Ancak bu dönüşümün bedeli var. Güneş ve rüzgâr altyapısının inşası, karbon tasarrufunu neredeyse sıfırlıyor. Modellemelere göre, kapalı tarım tesislerinin toplam sera gazı emisyonu, geleneksel tarımın iki katına çıkabiliyor.
Bilim insanları, düşük karbonlu malzeme üretimi, enerji verimliliği ve geri dönüşüm gibi dokuz önlemle bu ayak izin %70 oranında azaltılabileceğini belirtiyor.
Araştırmacılara göre, Çin’in öncülüğünde geliştirilecek bu sistem, gelecekte iklim baskısı altındaki Orta Doğu, Afrika ve Güney Asya için de gıda güvenliği açısından umut olabilir.
2050’ye doğru 10 milyar insana yaklaşan dünya nüfusu için, kapalı tarım “gezegeni ısıtmadan üretme” arayışının en iddialı adımlarından biri olarak görülüyor.
Velhasıl…
İnsanoğlu, güneşi bile fabrikaya kapatmak istiyor. Toprağı, böceği, rüzgârı “verimsiz” bulduğu için camın arkasına hapsediyor. Bir zamanlar tarlada tozla karışan eller, şimdi beyaz ışık altında veriyle, sensörle, yazılımla karışıyor.
Belki daha az toprak kirletiyoruz ama belki de toprağın hatırasını kaybediyoruz.
Velhasıl, mesele sebzeyi üretmek değil; insanı doğadan koparmadan doyurmayı yeniden öğrenmek.