FATCA ve CRS: Gurbetçiye Devlet Eliyle Mağduriyet
Almanya’da üç vardiya çalışıp Türkiye’ye ev yaptıran gurbetçiye bugün kendi devleti ihbarcı muamelesi yapıyor.Bankalar bir mektup gönderiyor:
“Ya kendini ihbar et ya biz seni ederiz.”
Adı da güzel bir şeymiş gibi sunuluyor: Ortak Raporlama Standardı – CRS.
OECD’nin öncülüğünde uygulamaya giren bu düzenleme, sözde “vergi kaçakçılığıyla mücadele” için getirildi. Türkiye de 2017’de imzaladı. Ama bu sistemin gerçek sonucu, yurt dışında çalışan milyonlarca vatandaşımızın mağdur edilmesi oldu.
Çoğu insan ne imzaladığını bile bilmeden sisteme girdi. Şimdi Almanya’da, Hollanda’da, Belçika’da yaşayan vatandaşlarımızın banka bilgileri, yatırımları, hesap hareketleri Türkiye’ye bildiriliyor.
Yetmedi; Türkiye de bu bilgileri alıp başka ülkelere gönderiyor. Yani vatandaş iki taraflı baskı altında.
Vergi kaçağı mı arıyorsunuz?
Vergi cennetlerinde saklanan milyar dolarlara bakın.
Yurt dışında çocuk okutmaya çalışan Türk işçisinin birikiminde değil!

Şimdi soruyorum
Sayın Cumhurbaşkanımıza neden kırgın bu insanlar?
Çünkü kendi devletleri onları koruyacağına, sırtlarından hançerlediğini düşünüyorlar.
Yıllarca döviz gönderen, tatilde Türkiye’ye gelen, yatırım yapan insan şimdi dışlanmış hissediyor.
Devletin görevi, vatandaşını suçlu gibi görmek değil; onu anlamak, onu savunmaktır.
Eğer bu düzenleme sürdürülecekse, en azından vatandaş bilgilendirilmeli.
Çifte vergilendirme riski giderilmeli.
Bankalara vatandaş üzerinde baskı kurma hakkı tanınmamalı.
Bu bir uyum yasası değil
Bu, devlet eliyle kurulan bir mağduriyet düzenidir.