Cahilliğin kibri, kendini aydın sananların yükselen narsizmi
Toplumdaki bazı kesimlerin kendilerini üstün görme eğilimlerini görünce kızmamak mümkün değil, bu tip hastalıklı kişiler kendilerini bilgili karşılarındaki kişileri cahil görmeleri aslında kendi cahilliklerini ortaya koyuyorlar.
Toplumumuzda bir kesim var ki, kendilerini “aydın” olarak nitelendirip, geri kalan herkesi “cahil” olarak görme eğilimindeler. Bu insanlar, birkaç Avrupa ülkesini gezmiş, birkaç kitap okumuş ya da belirli bir ideolojiye bağlanmış olmalarını, kendilerini üstün kılan bir özellik olarak addediyorlar. Ancak unuttukları bir şey var: Gerçek cahillik, bilgisizlik değil, bilgiyi kibire dönüştürmektir.
Gezmekle aydın olunmaz
Birkaç ülke gezmek, farklı kültürleri görmek elbette kişiye ufuk kazandırır. Ancak bu, kişiyi otomatik olarak “aydın” yapmaz. Aydın olmak, sadece bilgi sahibi olmak değil, o bilgiyi doğru bir şekilde kullanmak, topluma fayda sağlamak ve empati kurmaktır. Ne yazık ki, bazıları gezmenin kendilerini otomatik olarak üstün kıldığını düşünüyor. Oysa gerçek aydın, bilgisini paylaşan, sorgulayan ve toplumun her kesimine saygı duyan kişidir.
İdeolojik dayatma ve kibir
Kendini aydın zanneden bu kesim, sadece bilgiçlik taslamakla kalmıyor, aynı zamanda kendi ideolojilerini de dayatma eğiliminde. Kendileri gibi düşünmeyen herkesi “cahil” olarak nitelendirip, tepeden bakıyorlar. Oysa gerçek aydın, farklı fikirlere saygı duyar ve herkesin kendi yaşamını kendi bilgi ve deneyimleriyle şekillendirdiğini bilir. Hiç kimse, başkasının düşüncelerini benimsemek zorunda değildir. Farklılıklar, toplumun zenginliğidir.
Asıl cahil kim?
Asıl cahil, bilgisini kibire dönüştüren, kendini üstün gören ve başkalarını küçümseyen kişidir. Bu tip insanlar, toplumun birliğini bozan, ayrıştırıcı ve ötekileştirici bir tavır sergilerler. Oysa gerçek aydın, toplumu birleştiren, farklılıkları zenginlik olarak gören ve herkesin değerli olduğunu bilen kişidir.
Bilgi ve empati
Toplum olarak, bilgiyi kibire dönüştürmek yerine, onu paylaşmayı ve empati kurmayı öğrenmeliyiz. Kendini aydın sananlar, önce kendi cahilliklerini fark etmeli ve bilgiyi doğru bir şekilde kullanmayı öğrenmelidir. Gerçek aydın, bilgisini toplumun faydası için kullanan, farklılıklara saygı duyan ve herkesi eşit gören kişidir.