AB’nin kelin ilacı olsa başına sürer
AB başta olmak üzere zengin ülkeler kaynaklarını tüketmeden katma değerli üretim yaparken zengin gençleri şirket çiftlikleri kurmaya adapte etmek istiyor.
Son günlerde dillere destan AB Tarım ve Gıda Vizyonu anlatılıyor. Oysa kimse Avrupalı çiftçilerin gerçekte ne durumda olduğunu bilmiyor. Bilmek isteyene kısa bir özet.
Avrupa’da 17 milyondan fazla insan tarımda çalışıyor. AB tarımı 2023’ten beri Ortak Tarım Politikası (CAP) denen ortak bir strateji ve bütçeyle yönetiliyor. 5 yılda 300 milyar Avroluk bir bütçe ile tarımın iklim değişikliğine karşı güçlendirilmesi ve küçük çiftçilerin mukavemet kazandırılması, karbonun depolanması, verimin artırılması amaçlanıyor. Uzmanlara göre bütçenin yüzde 80’i büyüklere gidiyor. Devasa bütçeye rağmen küçük çiftçiler kan kaybetmeye devam ediyor. 2005 ile 2020 arasında AB’deki çiftlik sayısı yüzde 40 azaldı. Bütçenin yüzde 4’ü küçük çiftçilere doğrudan ödeme olarak yapılıyor, 2023’de Avrupa’da 500 milyon Avroluk olağanüstü yardım sağlanmasına rağmen son 20 yılda 5,3 milyon çiftçi işsiz kaldı. Hollanda’daki çiftliklerin yüzde 35’i 20 yıl içinde iflas edecek. Ortak Tarım Politikası kırsala dair tüm unsurların tarımsal stratejilerin belirlenmesinde görüş bildirmesi için Ulusal Kırsal Ağların kurulmasını istiyor. Geçtiğimiz yıl Türkiye’de de UKA kuruldu.
Küçük çiftçileri koruyor “mış” gibi yapan Avrupa
AB Tarım ve Gıda Vizyonu ile dayanıklı, rekabetçi, çevreye değer veren, gelecekçi bir tarım gıda ekosistemi yaratmak istiyor. Türkçe meali, “küçük çiftçileri koruyormuş gibi gözüküp şirketlerin tarıma geçişini planlamak, gençlerin tarıma entegrasyonunu sağlamak. AB’nin amacı, katma değerli üretime öncelik vererek, temel besinlerin dışardan ithal edilmesini ve gıda gelirlerinin düşmemesini sağlamak, kaynaklarını korumak.” AB’nin tarım gıda vizyonu “çevre ve küçük üretici dostu “ gibi gösterilmeye çalışılsa da uzun vadede çiftçi gelirleri düşmeye devam ediyor. Asıl soru, “küçüklerin maliyetler nedeniyle tarım yapamadığı zaman büyük şirketler nasıl bir tarım yapacak.” Tüm dünya gençleri tarıma entegre etmek, küçük çiftçileri koruyormuş algısıyla günü kurtarmaya çalışsa da uzun vadede bunun mümkün olmadığını raporlar gösteriyor. Uzmanlara göre tüm dünyada küçük çiftliklerin yüzde 50’si 2050’de kapanacak.
Masa başında çalışmayan gençler köyde sığır mı sağacak?
AB tarım vizyonunda “Nesil Yenileme” projesiyle tarım gençler için cazip hale getirilecek deniliyor. Z/Alfa kuşağı şehirlerdeki kısa zamanlı işleri bile yapmaktan imtina ederken risk ve zorluk düzeyi en yüksek işlerden olan tarımsal faaliyetleri nasıl yapacak. Toplam içerisinde küçük bir oranın tarıma merak sarmış olması gençlerin çiftçilik yapmak istediği yönünde algısı yaratılmak isteniyor. Gençler eliyle düşük karbonlu tarım amaçlanıyor. AB tarım vizyonun hedefleri oldukça şiirsel, “insanları yedikleri yiyeceklerle ve onu tanımlayan bölgeler ve geleneklerle yeniden buluşturacağız. Kırsalı destekleyeceğiz, israfı azaltacağız, hayvan refahını iyileştireceğiz, “Gıda Diyaloğu” programı düzenleyeceğiz” gibi başlıklar oldukça romantik.
Ezcümle, AB başta olmak üzere zengin ülkeler kaynaklarını tüketmeden katma değerli üretim yaparken zengin gençleri şirket çiftlikleri kurmaya adapte etmek istiyor. Bunun dışındaki her proje “cambaza bak” türünden romantik oyalamacalar.