Ekmek Hakkı
2011’de Tahriri Meyda’nı ekmek fiyatlarını protesto edenlerle doldu taştı.
2011’de Tahriri Meyda’nı ekmek fiyatlarını protesto edenlerle doldu taştı. Tıpkı 1823’de İzmir’de dünyanın ilk kadın hareketinde, kadınların ekmek zammını protesto ettiği gün ve 1789’da ekmeğini bölüşmeyenlere karşı başlatılan Fransız Devrimi’nde olduğu gibi ekmeğini isteyenler düzeni değiştirmeye meyletti.
Ekmeğinin Peşinde Olmak “Olmak Veya Olmamak”
Ekmeğinin peşinden birlerce yıldır yaşam mücadelesine dahil olan insanlık ekmek üzerinden özgürlük inşası için çokça bedel ödedi. Mısır sokaklarında “ekmek için” özgürlük diyenler ülkedeki fırsat ve kaynakların seçkinlere sunulmasından, fırsat eşitsizliğinden kaynaklı rahatsızlıklarını dile getiriyordu. Otokratik rejimlerin unuttuğu, ülkeleri ancak fırsat eşitliğiyle büyüyen çocuklar geleceğe taşıyabilecek bilgi/ilgi ve motivasyonu yartabilir.
Seçkinlere Sunulan Ülke Kaynakları
Kaynak ve fırsatlar sadece seçkinlere sunulduğunda yer değiştiremeyen sosyal sınıflar arasındaki hoşnutsuzluk ülkeyi geleceği değil kaosa sürükler. Mesele sadece yoksulluk olamaz, “ekmek” “geleceğe umut ekmektir” toplumsal adaletten beslenen, layıkıyla iş yapanların mayaladığı bir dünyada. İşte tüm bunlar insan onuru ve onurlu insanı doğurur büyütür. Büyüme ne olursa olsun insan onursuzluğu ve liyakatsizliğe destur diyebilen erdemli bir model olmalıdır.
Gayri Safi Mutluluk
Ekonomik kalkınma uygar bir kalkınmaya paralel ilerlemelidir. Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’nın içi boşaltıldıkça, zenginlik safi mutluluk peşinde koştuka fırsatlardan mahrum bırakılanlar için “gayri safi mutluluk” kavramı yön değiştiriyor. “Yaşam desteği, öz saygı, özgürlük.” Ekonomist P.Tadora’ya göre bu üç kavram ile halkın temel ihtiyaçlarının karşılanması, onurlu bir hayat sürmeleri ve özgürlüğün tadını çıkarabilmelerini sağlanmalı.
Etik ekonomiye nasıl entegre edilebilir, iyi mallara erişmek mi iyi hayat mı? 1970’lerde Butan Gayri Safi yurt İçi Hasıla yerine “Gayri Safi Mutluluk Endeksini” kullanmaya başladı. O günden sonra Butan halkı dünyanın en mutlu insanlarından olmaya başlarken ekonomik gelişmişlikte de ilerleme kaydettiler. Gallup’un Refah anketinde yukarılarda hep Butan var.
Velhasıl, son yıllarda son günlerde yanı başımızda cereyan eden adaletsizlikler, liyakatsizlikler uzun vadede ülkenin seçkinlerine de ülkeye de hiçbir fayda sağlamayacağı gibi geleceği çürütür, yok eder. Layıkıyla iş yapanların yaşadığı bir toplumda “işi bilip işe gitmeyeceksin” diyenlerin olmadığı bir sistemde her iş güvenler, sağlıkla yapılır. Sorun çözmek için gıdaları denetlemeye “on binlerce mühendis alalım” cevabı yerine öz denetimimiz olsun, herkes işini layıkıyla yapsın deriz.