Zamlarla sınanan sabır
Her gün yeni bir zam haberiyle uyanıyoruz. Emekliye %15, harçlara %48, ulaşıma ise %35 zam… Halkın sabrı sınanıyor, alın terinin değeri küçümseniyor, geçim mücadelesi veren insanlara açlık dayatılıyor.
Her gün yeni bir zam haberiyle uyanıyoruz. Emekliye %15, harçlara %48, ulaşıma ise %35 zam… Halkın sabrı sınanıyor, alın terinin değeri küçümseniyor, geçim mücadelesi veren insanlara açlık dayatılıyor. Peki, tüm bu haksızlıklara rağmen kim, nasıl bir açıklama yapabilir? Hangi vicdan, bu adaletsizliği meşrulaştırabilir?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin toplu ulaşıma %46 zam talebi reddediliyor, ancak %35’lik bir zam “fedakarlık” olarak sunuluyor. Peki, fedakarlığı hep halk mı yapacak? Kendi maaşlarını artırırken tereddüt etmeyenler, halktan fedakarlık beklerken hiç utanmıyor mu?
Her üründe fiyatlar uçarken, asgari ücrete yapılan artışlar kısa sürede eriyor. Emeklinin aldığı zam bir ay dayanmazken, gençlerin hayalleri bile enflasyona yeniliyor. Bir zamanlar alın teri kutsaldı; bugün ise emek, piyasanın insafına terk edildi.
Bu düzen, adaletin mezara gömüldüğü bir düzen. Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bir sistem. Oysa bir toplum, en zayıf halkasının gücüyle ayakta durur. Bugün halkın belini büken zamlarla, yarın yalnızca ekonomiyi değil, toplumsal barışı da yitireceğiz.
Kimse bu milletin sabrını daha fazla sınamasın. Bu zamlar, sadece halkın cüzdanına değil, onuruna da dokunuyor. Unutulmasın ki, açlığa mahkum edilen bir halk, bir gün sustuğu yerden gür sesiyle kalkar ve adaleti kendi elleriyle inşa eder.