Dolar 35,4886
Euro 36,6073
Altın 3.062,36
BİST 9.707,40
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 8°C
Çok Bulutlu
Bursa
8°C
Çok Bulutlu
Per 9°C
Cum 8°C
Cts 10°C
Paz 12°C

Gazze’nin ateşkese hasret gözyaşları

14 Ocak 2025 17:01

ABD Başkanı Joe Biden, başkanlık koltuğunu Donald Trump’a devretmeden önce yaptığı son konuşmasında, dünyanın kanayan yarası olan Gazze’ye dair önemli açıklamalarda bulundu.

ABD Başkanı Joe Biden, başkanlık koltuğunu Donald Trump’a devretmeden önce yaptığı son konuşmasında, dünyanın kanayan yarası olan Gazze’ye dair önemli açıklamalarda bulundu. “Gazze’de ateşkes anlaşmasına ulaşmanın eşiğindeyiz” diyen Biden, savaşın acımasız yüzünü bir kez daha hatırlattı.

Bu açıklamalar, yıllardır süren acılara bir nebze olsun derman olma umudunu taşırken, Gazze halkının çektiği cehennemi hatırlatıyor. Çatışmalar, masumların umutlarını, hayallerini ve yaşamlarını çalan bir karabasan gibi bölgeye çökmüş durumda. Bombaların altında büyüyen çocuklar, kaybettikleri yakınlarının yasını tutan anneler, yıkılmış evlerin enkazında kalan hayatlar… Gazze, sadece bir savaş bölgesi değil; insanlığın vicdanını sorgulaması gereken bir aynadır.

Ateşkes sadece bir başlangıç olmalı; Biden’ın açıklamasındaki “Filistinlilerin barışa ihtiyacı var” sözü, yıllardır süregelen trajediyi bir cümleyle özetliyor. Ancak barış, yalnızca ateşkes anlaşmalarıyla mümkün olacak bir şey değildir. Barış; adaletle, onurla ve hakların teslim edilmesiyle mümkündür. Filistin halkının özgürlüğü, bağımsızlığı ve insanca yaşam hakkı teslim edilmedikçe, her ateşkes bir sonraki çatışmanın habercisi olacaktır.

Bu noktada uluslararası toplumun ve liderlerin sorumluluğu büyüktür. Ateşkes, silahların susması anlamına gelir ama gönüllerin ve yaraların da sarılması gerekir. Barış; yalnızca masalarda imzalanan anlaşmalarda değil, halkların kalplerinde yeşerir.

Gazze’nin sessiz çığlığı; Gazze halkının yaşadığı cehennem, sessiz bir çığlık gibi dünyaya haykırıyor: “Bizi görün, bizi duyun!” Ne yazık ki uluslararası arenadaki güç dengeleri, bu çığlığı sık sık bastırıyor. Savaşın finansörleri, barışın gerçek mimarları olamaz. Sömürgeci zihniyetlerin şekillendirdiği politikalar, barıştan ziyade çıkarları öncelemeye devam ediyor.

Biden’ın sözleri, bir umut ışığı olsa da yeterli değil. Dünya liderlerinin, Gazze’nin yaralarını sarmak ve Filistinlilere insanca bir yaşam sağlamak için samimi adımlar atması gerekiyor. Ancak bu şekilde, kan ve gözyaşı ile dolu defterler kapatılabilir ve barış dolu bir sayfa açılabilir.

İnsanlığın sınavı; Gazze meselesi, yalnızca bölgesel bir sorun değil, tüm insanlığın sınavıdır. Bu sınavda başarı, güçlülerin zayıfları ezdiği bir dünyada değil; adaletin ve merhametin hüküm sürdüğü bir dünyada mümkündür.

Albert Einstein’ın dediği gibi: “Dünyayı tehlikeye atan kötülerin kötülüğü değil, buna sessiz kalan iyilerdir.” Gazze’de ateşkesin eşiğinde olsak da, gerçek barışın eşiğine varmak için hepimizin bu sessizliği bozması gerekir.

Gazze halkının yaşadığı acılar, insanlığın omuzlarında ağır bir yük olarak duruyor. Bu yükü kaldırmanın yolu, sadece bir ateşkese değil, barışı mümkün kılacak bir vicdan seferberliğine inanmaktan geçiyor. Çünkü barış, yalnızca Filistin’in değil, tüm dünyanın ihtiyacıdır.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.