Putin meydan okudu, İngiltere hazırız dedi
Dünya, tarih boyunca savaşların yıkımını gördü, imparatorlukların yükselişi ve çöküşüne tanıklık etti.
Dünya, tarih boyunca savaşların yıkımını gördü, imparatorlukların yükselişi ve çöküşüne tanıklık etti. Ancak hiçbir dönem, bugün olduğu kadar bir “nükleer kıyamet” gerçeğiyle karşı karşıya kalmamıştı. Vladimir Putin’in kıtalararası balistik füze ile Ukrayna’yı hedef alması ve ardından gelen “her türlü silahı kullanabiliriz” mesajı, insanlık için çalan en karanlık alarmdır.
Tarihten ders alınmazsa, tarih tekerüür eder
Tarih, insanlığa birçok kez aynı dersi vermeye çalıştı. Hiroşima ve Nagazaki, nükleer savaşın yalnızca birkaç saniyede milyonları nasıl yok ettiğini gösterdi. Ancak aradan geçen onca yıla rağmen, insanoğlu aynı silahları daha da geliştirerek, bir düğmeye basıldığında milyarları yok edebilecek hale getirdi. Şimdi, dünya liderlerinin diliyle oynanan bu güç oyununda, masum halkların kaderi satranç taşları gibi harcanmak üzere.
Putin’in “nükleer kıyamet” mesajı bir tehdit olmanın ötesinde, insanlık için son uyarıdır. Bir liderin sabrının tükenmesi, milyarlarca insanın kaderini karartabilir mi? Karartabilir. Eğer liderler, kendi ego ve hırslarına esir olursa, bu karanlık kaçınılmazdır.
Barışın gücü unutulmamalı. İnsanlık, savaşı kazanarak büyümedi; barışı inşa ederek büyüdü. Bugün savaş çığlıkları atanlar, yarın geriye bir dünya kalmadığında neyi yönetecekler? Her silahlanma yarışında insanlık, kendi ipini çekmeye bir adım daha yaklaştı. Şimdi, tam bu anda, durup düşünmeliyiz: Bu yıkıma “dur” diyecek cesareti gösterebilecek bir lider, bir ülke, bir vicdan var mı? Eğer yoksa, üçüncü dünya savaşı sadece bir başlangıç olacak. Balistik füze testlerinden sonra nükleer testler gelecek. İnsanlık ise her seferinde “bu da son olur” diyerek kendini avuturken, kıyametin kapısı ardına kadar açılacak.
İnsanlığa son çağrı. Bu yazıyı okuyan herkes, liderlerin kararlarına seyirci kalmamalı. Barış, yalnızca liderlerin değil, halkların da talebi olmalıdır. Bir kişinin sabrının taşmasıyla milyarların kaderi kararmamalı. Çünkü nükleer savaşın kazananı olmaz; sadece kaybeden bir dünya kalır.
Unutmayalım: “Barış, silahlardan güçlüdür. Ama barışı güçlü kılacak olan, silahlardan önce insanlığın aklı ve vicdanıdır.”
Eğer bugün, bu savaşa “hayır” diyemezsek, yarın söyleyecek sözümüz de, üzerinde yaşanacak bir dünyamız da kalmayacak.