Ahlâk, toplumsal hayatın temel direğidir
Toplumun geneline yayılan yozlaşmanın önüne geçmek için ahlâkı günlük yaşamda içselleştirmek ve yaşatmak gereklidir.
Bir toplumda ahlâk zarar görürse o toplum çöküntüye uğrar, ahlâk sağlam olmazsa toplumsal hayat düzene girmez, ahlâk bozulursa toplum çöker.
Bu çelişkiyi anlamak için sadece ders sayısına değil, verilen eğitimin içeriğine, etkisine ve uygulamadaki samimiyetine bakmak gerekiyor.
Ahlâki değerler, yalnızca teorik bilgilerle veya sınav notlarıyla ölçülemez. Toplumun geneline yayılan yozlaşmanın önüne geçmek için ahlâkı günlük yaşamda içselleştirmek ve yaşatmak gereklidir.
Eğitimdeki reformlar kadar, aileden başlayan ve toplumda devam eden değerler eğitimi de önem taşımaktadır. Ahlâk dersleri, bir kağıt üstü uygulamadan ziyade, gerçek yaşam örnekleriyle desteklenmelidir. Gençlere, dürüstlük, adalet, empati ve insan haklarına saygı gibi temel değerlerin önemi sadece öğretilmemeli, aynı zamanda bu değerlerin yaşandığı bir toplum inşa edilmelidir.
Bu yozlaşmanın önüne geçmek için alınabilecek önlemler şunlardır;
Değerler eğitimine ağırlık verilmelidir. Okullarda verilen ahlâk derslerinin içeriği zenginleştirilmeli, öğrencilerin hayata dair doğru kararlar verebilecekleri şekilde eğitilmeleri sağlanmalıdır.
Rol model eksikliği ahlâklı bireyler yetiştirmek için toplumda iyi rol modellerin varlığı teşvik edilmelidir. Liderler, eğitimciler, sanatçılar ve medyanın ahlâklı duruş sergilemeleri, toplumda bir örnek teşkil edebilir.
Aile eğitiminin güçlendirilmesi için ahlâk, yalnızca okul sıralarında öğrenilmez. Aile, çocuğun ilk ahlâk okuludur. Bu nedenle, ebeveynlerin çocuklarına doğru değerleri aşılayabilmeleri için aile eğitim programları yaygınlaştırılmalıdır.
Medyanın sorumluluğu çok önemlidir. Televizyon, internet ve sosyal medya gibi kitle iletişim araçları, ahlâki yozlaşmanın hem nedeni hem de çözümünün parçası olmalıdır, Medyada ahlâki çöküşü tetikleyen içerikler yerine, eğitici ve örnek alınacak programlar teşvik edilmelidir.
Yaptırım ve denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi için de RTÜK’e önemli görevler düşüyor, sabah akşam TV programlarında ahlâki çöküşe sebep olan programlar yapılıyor buda aile yapısına büyük zararlar veriyor.
Tv haberlerinde gece gündüz gasp, cinayet, yolsuzluk, hırsızlık ve her türlü ahlâk dışı yayınların ciddi yaptırımlarla cezalandırılması gerekmektedir.
Bir toplumun kalitesi, yalnızca verdiği eğitimin sayısıyla değil, bu eğitimin yaşama kattığı değerlerle ölçülür. Şu an içinde bulunduğumuz durum, hepimize daha ahlâklı bir toplum inşa etme sorumluluğu yüklemektedir.
Unutulmamalıdır ki, “Bir milletin ahlâkı bozuldu mu, o millet çökmeye mahkûmdur.” Bu nedenle, yozlaşmaya karşı hep birlikte ahlâk bayrağını yukarıda tutmak, geleceğimizi kurtarmanın anahtarıdır.