Dolar 39,7753
Euro 46,7449
Altın 4.234,34
BİST 9.346,63
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 34°C
Parçalı Bulutlu
Bursa
34°C
Parçalı Bulutlu
Per 34°C
Cum 35°C
Cts 31°C
Paz 26°C

Fedakârlığın Sessiz Çığlığı, Polislik

26 Haziran 2025 11:18

Polislik bir meslekten öte, kalbinin her atışında vatan sevgisi, vicdanında ise insanlık onuru taşıyanların yoludur. Onlar, geceyi gündüze katarak, bayramlarda ailelerinden uzak, tehlikenin gölgesinde dimdik duran kahramanlardır.

Toplumun huzur ve güveni için kendi hayatlarından vazgeçen polislerimiz, fedakârlığın en saf, en onurlu halini yaşatır. Ancak bu eşsiz fedakârlık, ne yazık ki hak ettiği karşılığı yeterince bulamıyor.

Bir polis, sadece üniformasıyla değil, yüreğiyle de görevdedir. Gecenin zifiri karanlığında bir ihbarla yola çıkan, bir çocuğun gözyaşını silen, bir ailenin güvenliğini kendi canı pahasına koruyan bu insanlar, toplumun vicdanını ayakta tutar.

Ama bir düşünün: Onlar bu kutsal görevi yerine getirirken, kaç gece ailesine sarılamadan sabahlıyor?

Kaç bayram, çocuklarının “Baba, anne, ne zaman geleceksiniz?” sorusuna buruk bir tebessümle yanıt veriyor?

Yoğun mesai, düşük ücretler, düzensiz çalışma saatleri ve özlük haklarındaki eksiklikler, polislerimizin omuzlarına ağır bir yük bindiriyor.

Bugün, statlarda maç güvenliği sağlarken, konserlerde kalabalığı kontrol ederken ya da büyük etkinliklerde düzeni korurken, polislerimiz asli görevlerinden uzaklaştırılıyor.

Spor kulüpleri, organizasyon şirketleri milyonlar kazanırken, devletin memuru, özel sektörün hizmetine sunuluyor. Bu, ne adildir ne de sürdürülebilir.

Eğer bu etkinlikler gelir getiriyorsa, güvenlik özel şirketler tarafından sağlanmalı; polislerimiz, toplumun genel güvenliği için asli görevlerine odaklanabilmelidir. Onların emeği, bu kadar ucuza harcanmamalıdır.

Polislerimiz, sadece birer memur değil; evine döndüğünde ailesine kavuşmayı uman bir baba, bir anne, bir evlattır. Onların da hayalleri, sevdikleri, özledikleri var. Ama bu fedakâr insanlar, kendi hayatlarını erteleyerek bizlerin hayatını koruyor.

Peygamber Efendimiz’in (sav) “İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır” hadisi, polislerimizin her adımında vücut buluyor.

Polislerimiz bize zarar gelmesin diye kendi huzurlarından feragat ederken, bizler onların sıkıntılarını görmezden gelemeyiz.

Polislerimizin yaşam koşullarını iyileştirmek, sadece onların değil, hepimizin huzuru için bir zorunluluktur. Adil bir ücret, insani mesai saatleri, güçlü sosyal haklar ve saygın bir çalışma ortamı, bu kahramanların en temel hakkıdır.

Devletimizin istikrarı için, polislerimizin haklarını koruma ve iyileştirme konusunda somut adımlar atmalıdır. Çünkü bir polisin yüzündeki tebessüm, bir toplumun güveninin aynasıdır.

Polislerimizin huzuru, bizim huzurumuzdur

Onlara hak ettikleri değeri vermek, sadece bir görev değil, insanlık borcumuzdur.

Gelin, bu fedakârlığın sessiz çığlığına kulak verelim. Polislerimizin emeğinin, alın terinin, yürekten gelen hizmetinin karşılığını vermek için el birliğiyle çalışalım. Çünkü onlar, bizim için kendi hayatlarından vazgeçiyor.

Bu kutsal fedakârlığın hakkını teslim etmek, hepimizin ortak sorumluluğudur.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.