Kör sağıra çok güzelsin demiş, ne kör anlamış ne sağır

Bu ifade, denetim mekanizmalarının yokluğunda ekonominin nasıl savrulup kontrolsüz bir hâle geldiğini çarpıcı bir şekilde özetliyor. “Kör sağıra ‘çok güzelsin’ demiş, ne kör anlamış ne sağır. Dilsiz duymuş ama söyleyememiş.” İşte piyasalardaki durum tam da böyle: Herkes sorunları görüyor ama kimse doğru düzgün bir çözüm sunamıyor. Bir yandan fiyatlar almış başını gitmiş, diğer yandan toplumun alım gücü düşerken, bir türlü çözüm üretilmiyor. Denetimin olmadığı bir yerde, piyasalar dilsizler meclisi gibi kalıyor.

Denetim eksikliğinin geldiği durum; Denetim mekanizmaları çalışmadığında, piyasalardaki aktörler kural tanımadan hareket ediyor. Özellikle gıda ve temel ihtiyaç ürünlerinde fiyatlar adeta “fırsatçılıkla” şekilleniyor ve halk her geçen gün daha da zorlanıyor.

Körler ve sağırlar diyaloğu; Bürokratlar ve yetkililer, sorunları fark etseler bile harekete geçmiyor ya da geçemiyor. Halk “fiyatlar uçtu, geçinmek zorlaştı” diye feryat ederken, sanki kulağını tıkamış gibi davranan yetkililer yüzünden dertler daha da büyüyor.

Başıboş piyasalar halkı eziyor; Ekonomi, kendi hâline bırakıldığında enflasyon canavarı her şeyi tüketiyor. Bir müdahale olmadan, piyasanın başıboş kalması, halkın umutsuzluğunu ve geçim mücadelesini daha da derinleştiriyor. Bu başıboşluk içinde fırsatçılık yapanlar daha çok kazanç elde ederken, emekçiler ve dar gelirli kesim günden güne fakirleşiyor.

Dilsizlerin sessiz feryadı; Halk her şeyi görüyor, biliyor, ancak sesini duyuramıyor. Yöneticilere ulaşmak artık neredeyse imkansız hale geldi ve toplumun büyük kısmı sesini çıkarmaktan çekiniyor ya da bir fayda göremeyeceğini düşünüyor.

Denetim mekanizmalarının yeniden kurulması, piyasaların kontrol altına alınması gerektiği ve bu denetimsizliğin sadece halkı değil, ülkenin genel refahını tehdit ediyor.

Bir toplum, kör ve sağır bir sistemle yönetildiğinde sorunları çözmek imkânsızdır.