“Dürüst Olana Selam, Üçkâğıtçıya Tokat!”

Ama aynı zamanda devleti kandırmayı marifet sayan, milletin hakkını gasp eden, her türlü sahtekârlığı meslek hâline getiren utanmazlara da bir tokattır.

Devletin sunduğu kolaylıkları, açıklarını, imkânlarını ticari fırsat gibi görüp istismar edenler, bu yazı size geliyor. Şimdi teker teker sayalım sizin o “akıllılık” sandığınız alçaklıkları:

Çiftçilikte Sahtekârlık:

✔ Üzerine olmayan tarlayı kiralık gösterip devletten destek alanlar…
✔ Vasıfsız arazileri “ekilebilir alan” diye yazdıranlar…
✔ Hiçbir şey ekmeden sırf gübre, mazot, yem parası almak için yalan beyan verenler…
✔ Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) sahte belge sunanlar…
✔ Ekinini biçmediği hâlde “biçtim” diye belge düzenleyenler…
✔ Ahırında hayvanı yok ama “hayvancılık desteği alıyorum” diyenler…

⚠ Bunlar basit sahtekârlık değil; tarlaya değil, vicdana yalan ekmektir!
Dürüst çiftçi alın teriyle kazanırken, siz devletin bağrına hançer saplıyorsunuz.

Engelli Araç Alımı İstismarı:

✔ Gerçekten engelli bireyin ihtiyacı için değil, “daha ucuza araba alalım” diye engelli yakını üzerine araç alanlar…
✔ 5 yıl dolmadan “noter üzerinden devretmiş gibi” gösterip karaborsa satışı yapanlar…
✔ Engelli bireyin haberi bile olmadan arkasından iş çevirip aracını kendine geçirenler…
✔ Bu indirimli araçla taksicilik, ticaret, lüks gösteriş yapanlar…

⚠ Bu hak bir rant kapısı değil, gerçekten ihtiyaç sahibi insanların hakkıdır.
Engelli hakkını sömürenin, engelli duasından değil, bedduasından nasibi olur!

Rüşvet, Naylon Fatura ve Sahtecilikler:

✔ Faturaları naylon gösterip vergiden kaçanlar…
✔ Fiyatı düşük göstererek tapuda düşük harç ödeyenler…
✔ Belediyelerde işini görmek için çantasında “zarf” taşıyanlar…
✔ Birine kadro almak için referansa değil, rüşvete başvuranlar…
✔ “Devletin işi bu kadar uzun sürmez” diyerek memurun cebine para sıkıştıranlar…

⚠ Bu işler kıvrak zeka değil, çürümüş ahlakın ürünüdür.
Sistemi kandıran belki bugün gülüyor ama ahirette yüzü kararacak.

Boşandım Gibi Yapıp Dul Maaşı Alanlar:

✔ Kocasıyla aynı evde yaşayan ama kağıt üstünde boşanıp dul maaşı alanlar…
✔ Eşi vefat etmiş gibi gösterip sosyal yardımlardan faydalananlar…
✔ Gerçekte birlikte yaşadığını inkâr eden, komşusunu bile yalan yere şahit gösterenler…

⚠ Bu durum “resmi hile” değil; resmen vicdansızlıktır!
O maaşta fakirin duası yoktur; bedduası vardır.

Son Sözüm…

Ey dürüst insan, senin alnının teri, ötekinin kurnazlığından daha değerlidir.
Ey üçkâğıtçı, sistemin açığını bulduğunu sanıyorsun ama aslında kendi sonunu kazıyorsun.
Çünkü bu dünyada mahkemeyi kandırabilirsin, ama Mahkeme-i Kübra’da ne hakimi, ne şahitleri kandıramazsın.

Dürüstlüğün modası geçmez.
Ahlak, fiyatı düşmeyen en kıymetli değerimizdir.
Unutma… Kamu hakkı helalleşmez!
Yetimin hakkıyla alınan arabayla lüks yaşanmaz!
Tarlaya yalanla giren, toprağın lanetiyle çıkar!

Bu yazı “Ben dürüstüm” diyebilen herkese bir alkış,
“Devleti kandırıyorum” diyene bir ayna, bir tokat, bir uyarıdır.