Kıymet bilmek için geç kalmayalım
Hayatın en acı gerçeklerinden biri, elimizdekilerin kıymetini kaybettikten sonra anlamamızdır.
Sevgiyi, vefayı ve fedakârlığı yaşarken göremeyen gözler, toprağa düşen canlar için gözyaşı dökse ne fayda? Hayırlı evlat ve hayırlı anne babaların kıymetini, onlar hayattayken bilelim ki sonradan pişmanlık yüküyle ezilmeyelim.
Eskiden büyüklerimiz, “Bir anne baba dokuz evlada bakar ama dokuz evlat bir anne babaya bakamaz,” derdi. Günümüz toplumunda bu sözün gerçekliği her geçen gün daha da derinleşiyor. Anne babalar, çocukları için nice fedakârlıklara katlanıyor, gecelerini gündüzlerine katıyor, yemiyor yediriyor, giymiyor giydiriyor. Ama o çocuk büyüyüp kendi hayatını kurduğunda, anne babasını bir yük gibi görmeye başlıyor. Oysa insanı insan yapan değerlerin başında vefa gelir.
Ebeveynlerimizin kıymetini hayattayken bilelim
Gözümüzün önünde yaşlanıyorlar. Ellerinin titremesi, yürürken yavaşlamaları, bir kelimeyi hatırlamakta zorlanmaları, artık eski güçlerinde olmadıklarının sessiz bir haykırışı. Ama biz, çoğu zaman bunu görmezden geliyoruz. “Sonra ararım,” diyoruz, “Daha çok vakit var,” diye düşünüyoruz. Ama hayat beklemez. Telefon beklenmeyen bir anda çalar ve iş işten geçmiş olur.
Evlat olarak sorumluluğumuz yalnızca maddi ihtiyaçlarını karşılamak değil, onlara sevgi ve ilgi göstermek, yanlarında olduğumuzu hissettirmektir. Bir insanın en büyük yalnızlığı, kendini unutulmuş hissetmesidir. Anne babalarımız bizim için yıllarca uykusuz kaldı, yorgun düştü, imkânlarını zorladı. Peki biz onların hayatının sonbaharında onlara aynı şefkati gösterebiliyor muyuz?
Bize de aynısı yapılsın ister miyiz?
Unutmayalım, hayat bir aynadır. Bugün anne babasına sırt çeviren, yarın kendi çocuklarından aynı vefasızlığı görür. Bir insana yapılan en büyük kötülük, onu evlatlarından gelen bir tebessüme, bir sıcak mesaja muhtaç bırakmaktır.
Hayırlı evlat olmak, anne babamızın yaşlılıkta bir yük değil, bir emanet olduğunu bilmektir. Onların duasını almak, hayatımızdaki en büyük berekettir. Kimi zaman bir fincan çay eşliğinde sohbet etmek, kimi zaman bir hatır sormak bile onlar için dünyalara bedeldir.
Sevdiklerimiz hayattayken kıymetlerini bilelim, yokluklarında ağıt yakmanın kimseye faydası olmaz. Anne babamızı incitmeyelim, onların gönüllerini hoş tutalım. Çünkü onların razı olduğu evlat, Allah’ın da razı olduğu kuldur.
Ne demiş büyüklerimiz: “Annenin duasını almayanın yolu kapkaranlıktır, babasının hayır duasını almayanın ayağı taşa takılır.”
Gelin, vefayı unutmayalım, kıymet bilmek için geç kalmayalım.