Trafik, bir toplumun ahlakını yansıtır

Yollar, insanlar içindir; öfkenin, inatlaşmanın ya da üstünlük kurma savaşlarının yeri değildir.

Trafikte kavga etmek için araçlarından inen sürücülerin ehliyetine el konulacak. Bu düzenleme, yıllardır görmeyi beklediğimiz bir adalet kırıntısı gibi. Ne yazık ki, toplumumuzda trafikte öfkenin kurbanı olan çok fazla insan var. Sırf bir korna sesine veya yanlış bir hareket algısına sinirlenip aracı kenara çekmek, kaba kuvvetle hakkını aramaya çalışmak, yalnızca bireysel değil, toplumsal bir sorundur. Bu tür davranışlar, yalnızca trafiği aksatmakla kalmaz; ölümlere, yaralanmalara ve kamu düzeninin bozulmasına kadar varan büyük sonuçlara yol açar.

Trafik, bir toplumun ahlakını yansıtır. Direksiyon başında sinirlerine hâkim olamayan bir insan, yalnızca yol güvenliğini değil, başkalarının yaşam hakkını da tehlikeye atar. Bugün getirilen bu yasa, “ehliyet yalnızca araç kullanma yetkisi değil, aynı zamanda bir sorumluluktur” mesajını veriyor. Bu düzenleme geç kalmış olabilir, ama hâlâ umut var.

Trafikte vandallık: kimin hakkı, kimin zararı?

Yollar, insanlar içindir; öfkenin, inatlaşmanın ya da üstünlük kurma savaşlarının yeri değildir. Kendi gururunu kurtarma adına araçtan inip kavgaya tutuşan bir sürücü, aslında en büyük kaybedendir. Çünkü o anda, hem insanlığını hem de aklını yitirmiştir. O anlık öfke patlamaları yüzünden kaç hayat karardı, kaç aile perişan oldu? Bir kaza haberiyle ağlayan anneler, ölen evlatlar, işine yetişemeyen insanlar… Tüm bunlar, trafikteki vandallığın sonucudur.

Artık bir şeylerin değişmesi gerekiyor. Bu yasa, sadece öfkeyle hareket edenleri değil, toplumu da bir kez daha düşünmeye davet etmeli. İnsanlar, direksiyon başında yalnızca kendi haklarını değil, başkalarının haklarını da gözetmek zorunda olduklarını anlamalı.

Adaletin caydırıcı gücü; Bu düzenlemenin caydırıcı olması için uygulanabilirliği son derece önemli. Hukuk, caydırıcılıkla etkili olur. Eğer bu yasaya rağmen, hâlâ trafikte kavga edenler olursa ve gerekli yaptırımlar uygulanmazsa, yasa kağıt üzerinde bir madde olmaktan öteye geçemez. Ancak trafik kuralları, adaletin bir parçasıdır ve bu yasayla birlikte, trafikte şiddet eylemleriyle mücadelenin ilk adımı atılmış oluyor.

Trafikte İnsanlık dersi; Unutulmaması gereken bir şey var: Trafik yalnızca bir ulaşım alanı değil, aynı zamanda bir insanlık sınavıdır. Direksiyon başındaki her hareketimiz, bizim kim olduğumuzu gösterir. Öfkeyle araçtan inip kavga etmek mi? Yoksa sabredip, bir tebessümle olayı çözmek mi? İnsanın kalitesi, sabrıyla ölçülür.

Bu yasa bir milat olabilir, ama bu sadece başlangıç. Daha kapsamlı önlemler alınmalı. Özellikle rüşvet, usulsüzlük, kamu malına zarar gibi toplumu kemiren diğer sorunlar için de aynı cesur adımlar atılmalı. Toplum olarak huzuru ve insan gibi yaşamayı hak ediyoruz. Bu yasa, insanlığın ve hoşgörünün trafikte de bir hak olduğunu hatırlatan bir çağrı olmalı.

Yollar kavga değil, saygı yeridir. Unutmayalım, yollar bizi hayata taşır, ölüme değil. Öfkeyi bir kenara bırakıp, direksiyon başında da insan kalabilmek dileğiyle…