Dolar 34,7489
Euro 36,5681
Altın 2.948,65
BİST 9.870,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 10°C
Hafif Yağmurlu
Bursa
10°C
Hafif Yağmurlu
Çar 12°C
Per 13°C
Cum 14°C
Cts 17°C

Şehir medeniyeti ve yapılaşmasında erozyona uğrayan kültürümüz

17 Ağustos 2024 12:10

Bir şehri ayakta tutan kültür, medeniyet, sanat, ve tarihi değerleridir.

Bir şehri ayakta tutan kültür, medeniyet, sanat, ve tarihi değerleridir.
Bu kültür değerlerinden uzakta olan bir şehir
sistem olarak yaşam standartlarının dışında kalır,
Bir şehir için mimari yapıdan önce kültürel yapı önemlidir.

Bireyin şahsiyeti, tarihinden, kültüründen ve dininden aldığı sermayelerden oluşur.
Bu sosyal kişiliğinde bir özetidir.
Ben, kültür, din ve tarihime yabancılaştığım zaman insani şahsiyetimi kaybetmiş olurum.
(Ali Şeriati)

Üstadın ifade ettiği gibi kültür bir uygarlık değil bir hareket merkezi değil,bir liman değil, bir varış noktası değil. Geçmişten günümüze kadar uzanan bir medeniyet, sermaye, ve bir emek yolculuğudur.
Ve hiç bitmeyen bir yolculuktur.

Medeniyet yolu insanlık yoludur. Medeniyetin icaplarını yerine getirmek insan olmanın şartıdır. En doğru, en hakiki tarikat medeniyet tarikatıdır.

Kültürün ana sermayesi
Bilmek öğrenmek merak etmek değil. Tamamen bir gayret bir emektir,
Bu emekler sonucunda ortaya çıkan mozaiklerimiz yaşadığımız şehrin medeniyet şeklini oluşturmakta olur.

Buda gelecek nesillerimize bırakabileceğimiz en önemli ve tarihi bir sermayedir.
Tarihini, kültürünü, medeniyetini, kaybeden geleceğe dair bir umudu olmaz olamaz..

’20 ve 21 nci yüzyılda bir devletin tarihine, medeniyetine, ve coğrafyasına hâkim olacak şuurlu milleti olmalıydi,
Medeniyetli, Aydın, ve kültürlü olmak herkesle medeni konuşmak değil, herkesle anladığı dilden konuşmaktır
Bu globalleşen dünya hanında yoksa üçüncü dünya mensubu olarak kalırız.

Kültür ve medeniyet zekayı terbiye ve dizayn etmektir
Bu ülkenin geçmişindeki her bir günü bir tahirdir. şehrin, tarihi, kültürel, ve mmanevi dokusu, gelenekleri kaybedilince, Kızılderililerin ifadesi ile ruhumuz sadece geride kalmıyor, ruhumuz da zamanla kayboluyor.
Bir ülkenin kültür seviyesi kadınlara ve çocuklara verdiği değerle ölçülür.

Yine bir şiirimle son veriyorum..

GELİYORUM
Ben güneşin İlk Doğduğu Ülkeden (Şehirden) Geliyorum.
Yakamozun ilk vurduğu denizden,
Şiirlerin yazıldığı
İlk gecelerden geliyorum…

Mavileri yanık rengi almış
Aşklardan geliyorum….
Hasreti geceye sığdıran
İlk özlemlerden geliyorum.

Kahve,i bir hüzünde
Ölü bir leşin sahile vurduğu umutlardan geliyorum…
Tabiatın yaradılışı
İnsanın ilk var olduğu
Topraklardan geliyorum…

Mecnunun Leyla yı
göklere eriştirdiği
Mezopotamyadan geliyorum….
Kavuşmaların yarım kaldığı
Haya’nın ilk doğan
yerinden geliyorum…

Güneş yanığı acılardan
Silinmez bir renk güzelliğinden
Türkülerin müzik
armonisinden geliyorum..

Kuşların göklerde
Özgürce uçtuğu
Aşıklar yurdundan geliyorum
Kine yüz çevirmiş
Vedalardan
Hayal kırıklarımdan
Geliyorum.

Ey yanlışı doğruyu
çözemeyen can
Günahımla sevabımla
İşte sana geliyorum…
Gözlerini bana arala
Yüreğinde bir yuva yapmaya
Varlığınla
bir dünya kurmaya
geliyorum….

ETİKETLER: ,
YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.