Lahana Tek Başına Sağlıklı Deği̇lmi̇ş

Lahananın içindeki değerli besinlerin büyük bölümü, doğru eşlikçi olmadan vücuda giremiyor. Yağ olmadan lahana bir hiç.

YAĞ OLMADAN BESİN, KAPISI KAPALI HAZİNE GİBİ

Lahana, lutein, alfa-karoten ve beta-karoten gibi güçlü karotenoidlerle dolu. Bu bileşikler, bağışıklığı güçlendiriyor, görme sağlığını destekliyor, kalp hastalıkları, diyabet ve bazı kanser türlerinin riskini azaltmakla ilişkilendiriliyor. Ancak, söz konusu besinler suda değil, yağda çözünüyor. Yağ yoksa emilim de yok.

Lahanayı pişirelim mi, soslayalım mı?
Yanıt ilginç, çiğ lahana düşük emilim sağlıyor, pişmiş lahana daha düşük emilim. Çiğ ya da pişmiş farketmez yağla soslandığında emilim bir anda yükseliyor. Zeytinyağı lahananın içindeki karotenoidleri adeta kilidinden çıkarıyor.

Kara Lahanayı Güçlediren Nano Soslar

Araştırma ekibi, insan sindirimini taklit eden bir laboratuvar modeli kullanarak, nanoemülsiyon bazlı soslar geliştirdi. Bu soslar, yağ damlacıklarını mikroskobik boyutlara indirerek, karotenoidlerin emilimini çok daha etkili hale getiriyor. Lahana çiğ ya da pişmiş olsun fark etmiyor. Nano sos eklendiğinde, emilen karotenoid miktarı dramatik biçimde artıyor. Sosu pişirirken eklemekle, pişirdikten sonra eklemek arasında fark yok.
Velhasıl, geleceğin mutfağı, bilimle terbiye dilmiş lezzetlerde saklı. Araştırmacılar, bu yaklaşımın sadece lahana için değil, ıspanak, brokoli, marul gibi diğer sebzeler için de uygulanabileceğini söylüyor. Hedef, Daha az hap, daha fazla gerçek gıda, akıllıca tasarlanmış gıdalar. Geleceğin sağlıklı mutfağı, “yağsız” değil, doğru yağlı olacak gibi görünüyor.