Dolar 36,5994
Euro 39,9018
Altın 3.431,46
BİST 10.602,15
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 26°C
Hafif Yağmurlu
Bursa
26°C
Hafif Yağmurlu
Çar 26°C
Per 27°C
Cum 29°C
Cts 30°C

KADEM Bursa, kadına şiddete karşı toplandı

KADEM Bursa, kadına yönelik şiddete karşı farkındalık oluşturmak amacıyla Uludağ Üniversitesi Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde toplandı.

KADEM Bursa, kadına şiddete karşı toplandı
12 Mart 2025 14:13

Saygı duruşu ve İstiklal ile başlayan programda ilk olarak KADEM Bursa’nın 8 Mart’ta ve daha öncesinde yaptığı çalışmalarının olduğu slaytlar gösterildi.

KADEM Bursa İl Temsilcisi Gülhan Keskil, “KADEM olarak aileler ve kadınlar için toplumu güçlendirici faaliyetler yapıyoruz. Ekonomik anlamda kadın emeğinin görünürlüğünü sağlayarak eşit bir şekilde çalışmalarını sağlıyoruz. KADEM olarak kadın ve aileye dair toplumsal meselelere çözümler üretiyoruz. Bu anlamda şiddet konusu için önemli çalışmalar yapıyoruz. Çağımızda yaşanan en büyük şiddet meselesinin bir örneğini Gazze’de görüyoruz” dedi.

“ŞİDDETİN HER TÜRLÜSÜNE KARŞIYIZ”

Keskil, “Şiddet de günümüzün en önemli meselelerinden biridir. Kadem olarak nereden ve kime gelirse gelsin, şiddetin her türüne karşıyız ve şiddeti bir insanlık suçu olarak görmekteyiz. Küreselden topluma, toplumdan aileye, aileden bireye geçen şiddet sarmalı, karşılıklı olarak bireyden aileye, aileden topluma ve toplumdan küresele geçmektedir. Çağımızda yaşanan en büyük insanlık suçu da hiç şüphesiz ki, çoklu ve karmaşık şiddete maruz kalan Gazze’de yaşanan insan hakları ihlali ve soykırımdır. Savaşlar, aileyi, en çok da kadın ve çocukları etkilemektedir. Dileğimiz odur ki, şiddetin en acı örneğini yaşadığımız Gazze’de ve yaşanan diğer yerlerde savaşların ve işgallerin son bulması, kadınların gözyaşlarının dinmesi ve barışın tesis edilmesidir” şeklinde konuştu.

“BÜTÜN ÇABAMIZ KADINI KORUMAK”

Keskil gerçekleştirmek istedikleri projeyi şöyle açıkladı:

Bugün, 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele günü vesilesiyle başlattığımız ve her ilçede gerçekleştirmeyi planladığımız, toplumda şiddete karşı farkındalık kazandırma amacıyla oluşturduğumuz proje kapsamında “Güven Toplumunun İnşası Şiddetin Anatomisi ve Çözüm Yolları” eğitimimizle Nilüfer ilçemizde bir araya gelmiş bulunmaktayız. Bildiğiniz gibi tüm dünyada kadınlar, özel ve kamusal alanda, farklı şiddet türlerine maruz kalmaktadırlar. Bu gerçeğe dikkat çekmek amacıyla; 11 yıldır kadına yönelik şiddetin her türüyle mücadele eden bir Sivil Toplum Kuruluşu olarak bütün çabamız, öncelikle şiddet ortaya çıkmadan önünü alabilmek ve kadını korumaktır. Bu doğrultuda şiddetin bütün türlerini, belirtileri, aşamaları ve korunma yollarıyla birlikte ele alan çalışmalar yapmaktayız. Kadınlara sahip oldukları haklarını, yasal güvencelerini, şiddetten korunmanın yollarını, şiddet karşısında neler yapabileceklerini tek tek anlatmaktayız. Bu konuda ailelere, öğretmenlere, hatta anaokulundan başlayarak tüm öğrencilere yönelik programlar geliştirmekte, materyaller hazırlamaktayız. Yine bu bağlamda her yıl 25 Kasım’da kamuoyunda karşılık bulan kampanyalar düzenlemekteyiz.

“ŞİDDET NORMALLEŞTİRİLİYOR”

Keskil, “Şu bir gerçek ki, televizyon dizileri, makbul kadın modelini, kadının ailedeki rolünü ve toplumdaki konumunu belirlemede çok etkili bir güce sahip ve ne yazık ki, kadının insanlık onurunu hiçe sayan kadın temsilleri ve kadına şiddet örnekleri bugün pek çok dizinin ana teması. Dizilerin içine serpiştirilen şiddet türleri, çoğu zaman estetize ve romantize edilerek, normalleştirilerek yansıtılıyor. Seyirci önceleri maruz kaldığı şiddet sahnelerine, bir zaman sonra taraf olmaya başlıyor. Ve kadına yönelik şiddetin bütün türleri, diziler aracılığıyla evimizin içine sızıyor. Bu sebeple bizler kampanya boyunca “ŞİDDETE SEYİRCİ KALMA” diyeceğiz. TV dizilerindeki kadına yönelik şiddet türlerine ve etkilerine dikkat çekeceğiz” açıklamasında bulundu.

“KADINI VE AİLEYİ KORUMAK TÜM TOPLUMUN SORUMLULUĞUNDA”

Keskil son olarak şunları söyledi:

“Şunu unutmayalım ki, kadını ve aileyi şiddetten korumak sadece kadın derneklerinin değil, tüm toplumun ortak sorumluluğudur. Dizi yapımcıları, senaristler, kanallar ve reklam verenler de bu sorumluluğa ortak olmalıdır. Eğitimlerimizin ve kampanyamızın kadına yönelik şiddete karşı bireysel ve toplumsal farkındalık oluşturmasını diliyorum. Savaşların ve işgallerin son bulması, kadınların gözyaşlarının dinmesi ve kadınların her zaman insan, birey, evlat, anne, eş, kardeş olarak; evde, işte, tarlada, siyasette, hayatın her alanında aktif yer almaları dileklerimle 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nüzü kutluyorum”

Programda daha sonra şiddetin ne olduğunu, sebeplerini ve sonuçlarını anlatmak üzere Psikolojik Danışman Nevra Daci Sula sözü aldı. Sula, “Başkaları üzerinde fiziksel ve manevi olarak, baskı, tehdit, zorlamayı içeren ve ölüme kadar gidebilen sert muameleyi ifade eder. Fiziksel şiddetin yanı sıra ekonomik, psikolojik ve sözel şiddet de toplumsal anlamda yaygın bir nitelik kazanmıştır” ifadelerini kullandı. Sula açıklamalarına şiddetin ne şekilde ve neden olduğunu anlatarak dinleyicileri bilgilendirdi. Programda son olarak Avukat Hilal Sultan Yahşi ve İlahiyatçı Ayfer Kılıç konuşmalarını gerçekleştirdi.

Haber: Sibel Öztopçu / Sinan Cimcimoğlu

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.