Bursa Barosu’ndan 20 Kasım Çağrısı: “Çocuklar Dünyanın Dört Bir Yanında En Temel Haklarından Mahrum Bırakılıyor”

Bursa Barosu Başkanı Av. Metin Öztosun ve yönetim kurulu üyelerinin katıldığı açıklamayı, ÇHM üyesi Av. Ebru Yıldız okudu. Açıklamada, 2025 yılında da çocukların savaş, açlık, çocuk işçiliği ve cezaevi duvarları ardında hayatta kalmaya çalıştığı vurgulandı.

Küresel ve Ulusal Çapta İhlaller

Açıklamada, çocukların yaşam, korunma, gelişim ve katılım haklarının güvence altına alınması sorumluluğu hatırlatılırken, küresel ve ulusal düzeydeki çarpıcı veriler paylaşıldı:

Savaş ve Açlık: Gazze ve Batı Şeria’da binlerce çocuğun öldürüldüğü, yüz binlercesinin okuldan mahrum kaldığı ve yalnızca Gazze’de 5 yaş altındaki 322 bin çocuğun hayati düzeyde besin eksikliği ile karşı karşıya olduğu belirtildi. Sudan ve Doğu Türkistan’daki çocuk hakları ihlallerine de dikkat çekildi.

Çocuk Yoksulluğu: Türkiye’de çocuk refahında önemli bir gerileme yaşandığı, yoksulluk riski altındaki çocuk oranının %34’e ulaştığı, yani her üç çocuktan birinin yoksulluk tehdidi altında olduğu ifade edildi.

Çocuk İşçiliği ve MESEM’ler Eleştirisi

ocuk haklarına yönelik en büyük ihlallerden birinin çocuk işçiliği olduğu belirtilen açıklamada, ekonomik krizin çocukları eğitimden kopararak sömürüye ittiği kaydedildi.

Özellikle Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) eleştirildi: “MESEM’ler, çocukları ‘stajyer’ veya ‘çırak’ adı altında, denetimden yoksun şekilde doğrudan işyerlerine yönlendirmekte, böylece çocuk işçiliği bir ‘eğitim’ modeli olarak normalleştirilmektedir.”

Korkunç Veri: İSİG verilerine göre, yalnızca bu yılın ilk on ayında 69 çocuğun çalışırken hayatını kaybettiği bildirildi.

Yakın Tarihli Acılar: Şanlıurfa, Mersin (MESEM öğrencisi), Kocaeli ve Ağrı’da yaşanan ve çocuk ölümleriyle sonuçlanan iş cinayetleri ve kazalar hatırlatıldı.

Çağrı: Çocuğun Üstün Yararı Esas Alınmalı

Bursa Barosu ÇHM, cezaevlerinde anneleriyle kalan yaklaşık 760 çocuğun durumuna ve depremzede çocukların haklarının yeterince korunamadığına da değindi.

Baro, başta siyasi iktidar olmak üzere tüm kurum ve kuruluşları, çocuğun üstün yararı ilkesini gözeten bir anlayışla meseleye bakmaya ve:

Çocuk işçiliğine, eğitimde eşitsizliğe ve beslenme yetersizliğine karşı bütüncül politikalar üretmeye,

Adalet, sağlık ve eğitim sistemlerini çocuk odaklı bir yaklaşımla yeniden yapılandırmaya davet etti.