ABD Borsalarının çöküşü ve Trump’ın vergi politikalarının etkisi

Dünya ekonomisinin kalbi sayılan ABD borsaları, geçtiğimiz günlerde sert bir şekilde sarsıldı. Endeksler adeta freni patlamış bir kamyon gibi yokuş aşağı yuvarlanırken, yatırımcılar panik içinde ekrana kilitlendi. Bu çöküşün arka planında ise dikkat çekici bir gelişme var: Eski Başkan Donald Trump’ın yüksek gelir gruplarına ve teknoloji devlerine yönelik vergi artırımı söylemleri.

Trump her zaman sansasyonel söylemleriyle gündeme geldi. Ancak bu kez attığı taş, sadece kuyuya düşmedi, kuyu duvarlarını da yerle bir etti. Borsa sadece rakamlardan ibaret değildir; umutların, güvenin, gelecek beklentilerinin sembolüdür. Ve o güven kırıldığında, sadece hisseler değil, hayaller de düşer.

Vergi mi, vurgun mu?

Vergi adaleti elbette şart. Ancak ekonomi yönetimi, kılıçla değil terazide tartılır. Sermaye hareketliliğinin küresel olduğu bir çağda, dev şirketleri cezalandırma amacıyla yapılan vergi artırımları, o sermayeyi başka ülkelere kaçırır. Sonuç? İşsizlik, yatırım azlığı ve ekonomik durgunluk.

“Adaletin terazisiyle oynayan, ekonominin dengesiyle de oynamış olur.”
Trump’ın bu çıkışı popülist bir göz boyamadan öteye gidemedi. Ekonomik reformlar, öfkeyle değil akılla yapılır. Öfkenin getirdiği adımlar ise çoğu zaman kırık dökük olur.

ABD’nin uyarı zili mi?

Borsaların çökmesi yalnızca mali bir kriz değil, aynı zamanda politik bir uyarı fişeğidir. Dünya, ABD gibi bir ekonominin dengesiz adımlarını taşıyacak lükse sahip değil. Bu sadece Amerikan halkını değil, küresel piyasaları da etkileyen bir tsunami dalgasıdır.

“Bir ülkenin ekonomisi, liderinin hırslarına teslim edilirse; halk sadece yoksullaşmaz, geleceğini de kaybeder.”

Akıl mı, alkış mı?

Trump’ın ekonomik hamleleri, kısa vadeli alkışlar için mi yapılıyor, yoksa gerçekten sistemli bir dönüşüm hedefi mi var? Bunu zaman gösterecek. Ancak şunu unutmamak gerekir:
“Ekonomide cesur adımlar, bilgiyle atılır; cehaletle atılan her adım, uçuruma bir adım daha yaklaştırır.”

Borsalar sadece düşmedi… Aynı zamanda güven de yerle bir oldu. Ve ekonomi dünyasında en zor toparlanan şey, sermaye değil, güvendir.