Siyasette Temizlik Şarttır
AK Parti, kurulduğu günden bu yana milletin güvenini “temiz siyaset” anlayışıyla kazanmış bir partidir.
Bu nedenle, kim olursa olsun partinin kimliğini şahsi menfaatleri için kullananlar, hem millete hem de partiye ihanet etmiş olurlar.
Son günlerde gündeme gelen istanbul AK Parti MKYK Üyesi Mücahit Birinci meselesi, işte tam da bu noktada ibretliktir. Avukat kimliğiyle, siyasetçi sıfatıyla birileriyle çıkar ilişkisine girmeye kalkışmak ya da bu yönde şaibe altında kalmak, kabul edilemez. Hele ki AK Parti’nin yıllardır mücadele ettiği karanlık ilişkilerle yan yana anılmak, sadece şahsı değil, partiyi de yıpratır.
Burada mesele sadece bir kişinin hatası değildir. Asıl mesele, AK Parti’nin kurumsal kimliğinin korunmasıdır. Çünkü hiç kimse, partiden ve milletten büyük değildir.
Eğer bir partinin içinde şaibeye karışanlar korunursa, o parti yavaş yavaş itibarını kaybeder. Oysa gerçek liderlik, hatayı örtmek değil, hatayı ayıklamaktır. İşte bu yüzden Mücahit Birinci’nin kesin ihraç talebiyle disipline sevk edilmesi yerinde bir karardır. Bundan sonra da benzer şaibeler taşıyan kim varsa, aynı kararlılıkla partiden uzaklaştırılmalıdır.
Milletin istediği şey çok açık…
Temiz siyaset, dürüst insanlar ve güven veren bir gelecek…
AK Parti, milletin bu beklentisini karşılayabildiği sürece ayakta kalır. Ama şaibeye göz yumarsa, kendi elleriyle kendi kalesini yıkar.
Siyasetin özü makam, mevki ya da nüfuz kullanmak değildir. Siyasetin özü, millete hizmet etmektir. Ve unutulmamalı ki, bu millete hizmetin en büyük şartı da temiz kalmaktır.