Yeşil protein kavramı kandırmaca mı?

Tüm dünya sığırları suçlu bitkileri kahraman ilan etmişken AB Tarım ve Balık Konseyi protein stratejilerini tartışıyor. Bitkisel üretimi artıralım, sığırları azaltalım, sentetik proteinleri çoğaltalım. Tartışmanın ortak noktası bilimsel olmayan temele dayandırılmaya çalışılan “yeşil protein” kavramının pazarlama aracı olarak kullanılmaması.

AB bitki üretimindeki artış biyoyakıt endüstrisi tarafından kullanılırken yıllık 13 milyon tonluk protein üretimi tedarik zincirinin karbon ayak izini de düşürüyor. AB Stratejik Diyalog raporuna göre, hayvansal protein tüketimi azalmadı sabit kaldı. 2024’te kişi başına 66,8 kg hayvansal et tüketiliyor.

AB, yeni dönemde tüketicilerin gıda okuryazarı olarak neyi tercih etmeyeceği noktasında doğru bilgilendirmeyle desteklenmesi gerekliliğini kabul ediyor.

Farm Europe ve Eat Europe AB Komisyonu tarafından düzenlenen bir etkinlikte bilim ve gerçeklere dayalı olduğu düşünülen atölye çalışması yapıldı. GDO’nun çevresel ve sosyal rolü, hangi hayvancılık modeli olmalı, sentetik veya laboratuvarda yetişen süt ürünleri hangi temele dayandırılarak daha lezzetli denilebilir. Tartışmalar bütünsel olmalı, etik olmalı ve oybirliğiyle kabul edilen bilime dayanmayan ifadeler kullanılmamalı. Yeni Gıda Yönetmeliği, kapsamında laboratuvarlarda üretilen gıdaların değerlendirilmesinin ilaçlardakine benzer bir prosedürle yapılması gerekliliği ortaya konuldu.

Velhasıl her gün her yerde binlerce kanıtlı bilgi kullanıma sunulmasına rağmen çeşitli sebeplerden ötürü sıradan insanlar hayatlarını kolaylaştıracak bilimsel bilgiye ya ulaşamıyor, ulaşsa da bilgiyi kullanamıyor. Bu amaçla artık TÜBİTAK bile bilimsel çalışma kurallarına üretilen bilgiyi yaymaları konusunda çeşitli çalışmalar yapılması gerekliliğini koymaya başlıyor.