Dolar 41,3957
Euro 48,7921
Altın 4.853,62
BİST 11.048,11
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 24°C
Hafif Yağmurlu
Bursa
24°C
Hafif Yağmurlu
Cum 24°C
Cts 26°C
Paz 28°C
Pts 30°C

Türkiye’de Değişen Siyasi Dinamiklerin Toplumun Bilinçaltına Etkisi

Türkiye’de son yıllarda yaşanan siyasi denge değişimleri, yalnızca ülkenin yönetimini ve düzenini değil; toplumun psikolojisini de olumsuz yönde dönüştürüyor. Uzman Bilinçaltı Eğitmeni İrem Sönmezoğlu, ülkemizde yaşanan politik dalgalanmaları kolektif ve bireysel bilinçaltı normlarına göre değerlendirdi.

Türkiye’de Değişen Siyasi Dinamiklerin Toplumun Bilinçaltına Etkisi
19 Eylül 2025 11:32

Sönmezoğlu’na göre, siyasi gündemin sürekli yeni bir şekle bürünmesi ve kutuplaşmaların artması bireylerin bilinçaltını derinden etkiliyor.

Türkiye gibi sıkça siyasi değişimlerin gün yüzüne çıktığı ülkelerde, vatandaşlar ‘kolektif travma’ sorununa sürükleniyor. Bu durum, bireylerde; özellikle genç nesil üzerinde negatif etkiler bırakırken gelecek kaygısının tetiklenmesine, dolayısıyla güven ortamının altüst olmasına sebep oluyor.” Diyen Sönmezoğlu, bu durumun kişilerde ani öfke patlamaları, karamsar bakış açıları ve vicdani duyarsızlaşma olarak kendini gösterdiğini belirtirken, artık genç neslin bu tartışmalı ortamlardan ve ekonomik sorunlardan dolayı beyin göçü olgusuna tutunarak, o umutla hayatını idame ettirmeye çalıştığını söyledi.

“Özellikle sosyal medya üzerinden yayılan spekülatif haberler ve bilgi kirliliği de bu ruh halini besleyen bir faktör.” Diye konuştu ve sözlerine şu şekilde devam etti: “Sosyal medya üzerinden akan bilgi kirliliği kişilerin bilinçaltını kötü yönde şekillendiriyor. Özellikle yapılan dezenformasyon kampanyaları, toplumsal kutuplaşmayı arttırıyor. ‘Ötekileşme’ hissiyatı bu çerçevede önemli bir sorun.” Dedi. İrem Sönmezoğlu, sosyal medyada yayınlanan çarpıtılmış haberler, videolar ve ses kayıtları da siyasi figürlere karşı gelişen güvensizliği tetiklerken, toplumun bilinçaltına korku tohumları ektiğini belirtti.

Son yıllarda çoğalan yasaklar ve ifade özgürlüğünün kısıtlanması neticesinde kişiler kendini içsel çatışma halinde buluyor ve duygudurum bozuklukları gelişiyor. İfade özgürlüğü kısıtlanmasında en basit örnek Mabel Matiz aleyhinde yapılan suç duyurusu olabilir. Şarkı, ‘Türk ailesinin örf ve adetlerine aykırı’ bulunarak erişim engeli getirilmeye çalışılıyor. Türkiye’nin sanatsal geçmişine baktığımızda bundan çok daha müstehcen ve şiddet yanlısı örnekler bulunabilirken; bu şarkı, aile sağlığını ve ahlakını bozma hususunda yaftalanmış. Fakat son günlerde gündem olan, bir kız öğrenci yurdunda gerçekleşen ahlak dışı olaylar silsilesi için sesini bu denli yükselten pek kimse görülmedi.” Diyen Sönmezoğlu, durumun psikolojik açıdan artan ciddiyetini vurguladı.

Ekonomik dalgalanmaların da önemli ölçüde gelecek kaygısı ve kriz korkusu yarattığını söyleyen Sönmezoğlu, siyasi tercihlerin ve hatta dini değerlerin de değişimine sebep olduğu hakkında bir söylemde bulundu.

İrem Sönmezoğlu’na göre, bu siyasi dalgalanmalar sadece ülkenin politik yapısını değiştirmiyor, toplumun bilinçaltını da korku ve kaygıyla olumsuz yönde yeniden yapılandırıyor.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.