Türk futbolunda yabancı hayranlığı ve altyapı ihmalinin bedeli
Türk futbolunun yıllardır kronikleşen bir sorunu var: yabancı hayranlığı. Sahaya çıkan on bir futbolcuya baktığınızda, Türk futbolcular adeta figüran gibi kalıyor.
Türk futbolunun yıllardır kronikleşen bir sorunu var: Yabancı hayranlığı. Sahaya çıkan on bir futbolcuya baktığınızda, Türk futbolcular adeta figüran gibi kalıyor.
Beşiktaş – Fenerbahçe maçının kadrosunda Beşiktaş’ta sadece 5, Fenerbahçe’de ise sadece 1 Türk futbolcu vardı. Kalan isimler ise tamamen yabancı oyunculardan oluşuyor. Bu tablo, altyapıya sırt çevirmenin ve kısa vadeli çözümlerle günü kurtarma çabasının acı bir sonucudur.
Futbolu başarıya taşıyan asıl unsur, yerli yeteneklerin keşfedilmesi ve yetiştirilmesidir. Ancak büyük kulüplerimiz, altyapıya yatırım yapmak yerine, yüksek maliyetli yabancı transferlere yöneliyor. Bu transferlerin büyük bir kısmı kısa vadede takımlara başarı sağlamadığı gibi, uzun vadede Türk futbolunun gelişimini sekteye uğratıyor. Oysa altyapıya odaklanarak, dünya futboluna damga vuracak oyuncular yetiştirmek mümkün.
Altyapıdan uzaklaşan kulüpler hep kaybetmiştir, Geçmişten bugüne örnekleriyle sayacak olursak, Beşiktaş, Trabzon, Bursa, Gençlerbirliği, inegöl, vs.
Geçmişte, Türk futbolunun en parlak dönemlerini altyapıdan yetişen oyuncularla yaşadık. Feyyaz, Ali, Metin, Sergen, Tanju, Arda Turan, Emre Belözoğlu, Tuncay Şanlı, Rüştü Reçber gibi çok sayıda sayabileceğim isimler var, altyapıdan gelerek Türk futbolunun gururu oldular. Bugün bu başarıların uzağında olmamızın temel nedeni, altyapıya olan ilgisizliğimizdir. Büyük kulüplerin akademileri, potansiyel genç yeteneklere fırsat vermek yerine, yurt dışından hazır oyunculara milyonlarca Euro harcıyor. Bu kaynaklar gençlerimize harcanmış olsaydı, belki bugün başka bir tabloda olacaktık.
Ekonomik büyük bedeller yabancılara gidiyor neden?
Yabancı futbolculara yapılan milyon Euro’luk yatırımlar, ülkemizden sermaye çıkışına neden oluyor. Bu durum, kulüplerin borçlarını artırdığı gibi Türk ekonomisine de zarar veriyor. Yabancı oyunculara verilen ücretler, altyapıya harcanmış olsaydı, hem ekonomik hem de sportif anlamda daha sağlam bir yapı kurulabilirdi. Genç yeteneklere yapılan yatırımın geri dönüşü, yabancılara ödenen paralardan çok daha anlamlı ve kalıcıdır.
Çözüm Türk gençliğinin önü açılmalı
Türk futbolunun kurtuluşu, yabancı oyuncu transferlerini sınırlandırmaktan ve altyapıya gerçek anlamda yatırım yapmaktan geçiyor. Bu noktada şu adımların atılması elzemdir:
- Yabancı futbolcu sınırlaması getirilmeli. Sahada en az 9 Türk futbolcunun oynama zorunluluğu getirilmeli.
- Altyapıya teşvik paketleri hazırlanmalı. Kulüpler altyapıdan yetiştirdiği oyuncuların performansına göre ödüllendirilmeli.
- Altyapı antrenörleri geliştirilmelidir. Genç oyuncuları eğitecek, modern futbol bilgisine sahip Türk antrenörler yetiştirilmeli.
- Gençlere güvenilmeli. Yetenekli Türk futbolculara daha fazla süre verilerek deneyim kazanmaları sağlanmalı.
Unutulmamalıdır ki futbol, sadece bir spor değil, aynı zamanda bir kültür ve kimliktir. Türk futbolunun kimliğini korumak ve geliştirmek için altyapıya yatırım yapmalı, gençlerimizin önünü açmalıyız. Büyük kulüplerin, günü kurtarmak yerine geleceği inşa eden bir vizyon benimsemesi gerekiyor.
Yabancı futbolculara hayranlık duymak yerine, kendi değerlerimize sahip çıkmalıyız. “Paramız yabancıya değil, geleceğimize gitsin” düşüncesiyle hareket ettiğimiz gün, Türk futbolunun yükselişe geçtiğini göreceğiz.
Dünya çapında başarıların temelinde, yerli yeteneklere duyulan güven ve yapılan yatırımlar yatıyor. Şimdi tam zamanı, Türk futbolu için harekete geçelim, gençlerimize ve yerli hocalarımıza sahip çıkıp güvenelim.