Tokat’ta yüzlerce taşın gizemi!
Tokat’ın merkezinde, 537 yıllık geçmişe sahip Hatuniye Camisi’nin restorasyon çalışmaları sırasında ortaya çıkan manzara, görenleri hayrete düşürüyor. Peki, Meydan Camii avlusuna dizilen yüzlerce taşın hikayesi nedir? Bu taşlar neden buraya dizildi ve asıl kökenleri neresi?
Tokat Haber Gazetesi / TOKAT (İGFA) – Tokat’ın kalbinde, 537 yıllık Hatuniye Camisi’nin restorasyon çalışmaları sırasında avluya dizilen yüzlerce taşın gizemi!
Hatuniye Camii Yeniden Hayat Buluyor Sultan II. Bayezid’in annesi, Fatih Sultan Mehmet’in hanımı Gülbahar Hatun adına 1485’te inşa edilen Hatuniye Camii, Osmanlı mimarisinin eşsiz örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. Tokat Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından yürütülen restorasyon çalışmalarıyla, cami eski ihtişamına kavuşmayı bekliyor.
RESTORASYONUN DETAYLARI: NE YAPILACAK?
Restorasyon sürecinde, caminin iç ve dış mekanında kapsamlı onarımlar gerçekleştirilecek. Yıpranan yapının aslına uygun şekilde restore edilmesi planlanıyor, bu da caminin minaresinden yağlı boyalara kadar her detayın incelikle ele alınacağı anlamına geliyor. Restorasyonun maliyeti ise 8,5 milyon lira olarak hesaplandı.
MERAK UYANDIRAN MANZARA
Avludaki Taşların Sırrı Cami avlusunda sıralı bir şekilde dizilen yüzlerce taş, ziyaretçilerin dikkatini çekiyor. Bu taşlar, depreme dayanıksız oldukları için restorasyon kapsamında minareden sökülen parçalardır. Her biri özenle numaralandırılarak dizilen bu taşlar, minaredeki yerlerini almak için gün sayıyor.
TARİHİ MİRASIN KORUNMASI
Restorasyonun Önemi Hatuniye Camii’nin restorasyonu, sadece bir yapıyı onarmakla kalmıyor, aynı zamanda Osmanlı dönemine ait kültürel mirasın korunması ve gelecek nesillere aktarılması açısından büyük önem taşıyor. Caminin, restorasyon sonrası eski günlerine kavuşması bekleniyor.
Tokat’ın tarih sahnesindeki bu önemli yapı, restorasyon çalışmalarıyla yeniden canlanacak. Meydan Camii avlusundaki taşlar, geçmişin izlerini taşıyan canlı şahitler olarak, restorasyonun sadece bir bina üzerinde yapılan teknik bir işlem olmadığını, aynı zamanda tarihi bir mirası yeniden hayat verme çabası olduğunu gösteriyor.