Tarım Bakanlığı kimin hakkı, tarıma kim bakmalı?
Tarım ve Orman Bakanlığı uzun yıllardır ilk defa bu kadar sakin/planlı/iyi niyetli adımlar atmışken furyadan o da kendine düşen payı alacak gibi duruyor.
Yeni yılın klasik sohbetlerinden biri kabine değişikliği, kimler gidecek kimler gelecek. Lobiler çoktan çalışmaya, eskilerin altını oymaya yeniler için methiyeler düzmeye başladı. Tarım ve Orman Bakanlığı uzun yıllardır ilk defa bu kadar sakin/planlı/iyi niyetli adımlar atmışken furyadan o da kendine düşen payı alacak gibi duruyor. İsimler havada uçuşuyor. Önceki dönem tarım bakanlarından tutun da geçmişte bakanlıkta genel müdürlük yapan pek çok ismin adı geçiyor. Bazılarından Külliye’nin haberi olmasa da sırf birilerinin aklına düşürmek için planlı haberler çıkaranlar bile var.
TİGEM’in eski genel müdürlerinden mimar Mehmet Halis Bilden. Kendisi Cevdet Yılmaz ve Efkan Ala’nın pek kıymetlisi listede ismi en başa konulanlardan. Son günlerde barış görüşmelerinin yeniden gündeme gelmesiyle Diyarbakırlı bir Tarım Bakanı iş görür mü konuya buradan bakılırsa şansı yüksek olabilir.
İsmi geçen eski bakanlardan biri de Dr. Medi Eker yılın son aylarında basınla paylaştığı Tarpovizyon projesinden sonra akıllara acaba yeniden bakanlık mı istiyor sorusunu getirdi.
Listenin en ilginç ismi Süleyman Soylu, kendisi eski İçişleri Bakanı, vaktiyle Tarım Bakanı olmak istediği yönünde pek çok haber çıkmıştı. Söylentilere göre son yıllarda tekrar isteğini belirtmiş ve hatta ısrarcı oluyormuş. Geçmişte bakanlık yaptığı alanlarda o kadar başarılı oldu ki Tarım ve Orman Bakanlığını en çok o hak ediyordur herhalde. Zaten tarımın ihtiyacı olan da bol korumalı, racon kesen Soylu bir bakandı. Tarım ve Orman Bakanlığı her şey gördü bi bu eksikti.
Listede her daim yer alan diğer bir isim Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürü Hüseyin Aydın. Tarım Kredi Kooperatif Marketler dünyanın en verimsiz marketi olsa da kendisi vaktiyle o kadar başarılı işler yaptı ki o hak etmesin de kim hak etsin bakanlığı. Zira onun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilişkisi /kredisi asla bitmeyen bir bağlılık öyküsü. Ne yaparsa yapsın o her dem kazanıyor.
Demem o ki; burası Türkiye yediden yetmişe liyakatin olmadığı bir yerde kimin Tarım Bakanı olmayı hak ettiği, kimin Tarım ve Orman Bakanı olması gerektiği, kimin Tarım ve Orman Bakanı olmaması gerektiği kimsenin umurunda değil. Hâlihazırda Tarım ve Orman Bakanı’nın işini gayet sükûnetle, iyi niyetle yaptığı fark etmeksizin bakanlar değiştiriliyor, biraz da biz nasiplenelim denilebiliyor. “Biz oy verdik, burası bizim de ülkemiz, politikalarda bizim de görüşümüz olmalı, bakanlıklar birilerini ihya etme makamları değil” denilemedikçe değişen bir şey yok. Şimdi gel de 2025’i sev sevebilirsen.