Dolar 34,5761
Euro 36,2187
Altın 2.984,32
BİST 9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 19°C
Kar Yağışlı
Bursa
19°C
Kar Yağışlı
Cts 7°C
Paz 8°C
Pts 7°C
Sal 10°C

Sokak hayvanlarına zarar veren kişi toplumun aynasıdır

21 Haziran 2024 12:39

Şehirlerimizin görünmez sakinleri olan sokak hayvanları… Onlar; beton yığınlarının arasında hayatta kalma mücadelesi veren, önce insanlar tarafından bir hevesle düşüncesizce sahiplenilip, sonra acımasızca sokağa atılan, insanların dikkatsiz davranışları sonucu uzuvlarını kaybeden, yazın sıcağında ve kışın soğuğunda aç ve susuz bir şekilde hayatta kalma mücadelesi veren dilsiz dostlarımız. Ne yazık ki sessiz dostlarımız sıkça; zulme, ihmale ve kötü muameleye maruz kalıyorlar. Sokak hayvanlarına verilen zararlar; yalnızca onların yaşamlarını değil, aynı zamanda bir toplumun vicdanını ve insanlık seviyesini de yansıtıyor.

İnsanlar kendilerinin de doğanın bir parçası olduklarını unuttukları için, sokakta yaşayan canlara verilen zarar artıyor. Şehirleşme mi denir yoksa modernleşme mi bilemiyorum ama insanlığın geldiği son durum, insanları doğadan ve diğer canlılardan uzaklaştırdı. Oysa sokak hayvanları, tıpkı insanlar gibi doğanın bir parçası ve bizler kadar yaşamaya hakları var.

Sokaktaki canlara zarar verenlerin sayısı, maalesef insanlık adına utanç verici bir gerçeği gözler önüne seriyor. Köpek dövüşleri, kedi zehirlemeleri, kuşlara yapılan eziyetler; vicdan ve merhamet yoksunluğunun göstergesidir. Toplum olarak bu tür olaylara sessiz kalmak, onay vermek anlamına gelir. Sessizlik ise suça ortak olmaktır.

Sokak hayvanlarına karşı şiddetin en büyük nedenlerinden biri, eğitim eksikliğidir. Çocuklara hayvan sevgisini aşılamak, onların merhametli bireyler olarak yetişmelerini sağlar. Eğitim sisteminde hayvan haklarına daha fazla yer verilmesi, toplumun genelinde bilinç düzeyini artıracaktır. Ayrıca, medya ve sosyal platformlar aracılığıyla hayvanlara yönelik şiddet sonuçlarının ve bu şiddeti engellemek için neler yapılabileceğinin anlatılması da büyük önem taşıyor.

Sokak hayvanlarına zarar verenlere yönelik hukuki düzenlemeler ve yaptırımlar ne yazık ki caydırıcı seviyede değil. Kanunlar, hayvan haklarını koruma noktasında daha katı ve etkili olmalıdır. Suçluların cezasız kalması, şiddetin devam etmesine neden olur. Bu nedenle, yasa koyucuların ve uygulayıcıların hayvan haklarını korumak için daha aktif bir rol üstlenmesi gerekmekte.

Sivil toplum kuruluşları ve gönüllüler, sokak hayvanlarına yardım eli uzatan en önemli unsurlardan biri. Barınaklar, beslenme noktaları ve sağlık hizmetleri ile sokak hayvanlarının yaşam kalitesini artırmak mümkün. Gönüllülerin çabaları, toplumda farkındalık yaratmak açısından da oldukça değerli. Her bireyin sivil toplum hareketlerine destek vermesi, küçük de olsa bir adım atması, büyük değişimlerin başlangıcı olabilir.

Sokak hayvanlarına zarar veren bir toplum, vicdanını kaybetmiş demektir. Doğada yaşayan o güzel canlar; biz insanların merhametine, sevgisine ve sorumluluk duygusuna muhtaç. Onlara zarar vermek, aslında kendimize ve insanlığımıza zarar vermek demek. Yapılan toplu zehirlemeler, trafikte araçla çarptıktan sonra masum canı orada öylece bırakmak, doğada aç ve susuz yaşayan canların karnını doyurmamak, hasta hayvanları tedavi ettirmemek, hayvan dövüşlerinden zevk almak ve bundan maddi kazanç sağlamak, sokaktaki canlar için bırakılan su ve mama kaplarına zarar verilmesi, uyutulmanın çözüm olduğunu sanan insanlar, akla zarar kötülüklerin başında geliyor. Unutulmamalıdır ki, hayvanlara gösterilen merhamet, bizi biz yapan değerlerin en önemli parçasıdır.

Sonuç olarak; sokak hayvanlarına verilen zarar, toplumsal bir vicdan yarasıdır. Bu yarayı sarmak için herkesin üzerine düşen görevler var. Eğitimle, hukuki düzenlemelerle, sivil toplum hareketleriyle ve en önemlisi merhametle bu sorunun üstesinden gelinebilir. Bir toplumun gerçek medeniyet ölçütü, en savunmasız üyelerine nasıl davrandığı ile belirlenir. Sokak hayvanlarına zarar vermek değil, onlara sevgiyle yaklaşmak gerçek insanlığın göstergesidir.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.