Dolar 37,9954
Euro 41,0211
Altın 3.683,95
BİST 9.715,58
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 23°C
Hafif Yağmurlu
Bursa
23°C
Hafif Yağmurlu
Çar 24°C
Per 20°C
Cum 18°C
Cts 17°C

Sıradan bir elektrikçinin masalsı yükselişi

25 Mart 2025 11:06

IBB’yi hortumlamak için kurulan paravan şirke-te patron yapılan Furkan Remzi Ceylan, işadamı Ali Nuhoğlu’nun şirke-tinde elektrik işçisiydi

Eskiden bir inşaat şirketinde elektrikçilik yapan birinin, bir yıl içinde milyarlarca liranın aktığı bir şirketin başına geçmesi, akıl almaz bir durum. Bu, tesadüf müdür, yoksa belirli bir mekanizmanın içinde planlanmış bir hamle midir? Bugün Furkan Remzi Ceylan üzerinden konuşulan sistem, geçmişte de farklı isimlerle defalarca tekrarlanmadı mı?

Paravan şirketler ve yolsuzluk şebekesi

Bu sadece “basit bir ihale yolsuzluğu” değil. Burada bir sistem var. Önce kukla patron bulunuyor, sonra hayali alım-satım işlemleri yapılıyor, ardından para belirli hesaplara ve şahıslara aktarılıyor, en sonunda da nakit olarak buharlaştırılıyor. Bu modelin içinde olanlar yalnızca iş insanları mı, yoksa siyasi bağlantıları da var mı?

Belediye içinde kurulan mafyatik yapılar

Siyasi partiler yerel yönetimlere şeffaflık, halkın parasını koruma ve yolsuzlukla mücadele vaadiyle gelirler. Ancak görünen o ki, İBB içinde belediye bürokratlarının atanmasına bile müdahale edebilen bir güç odağı oluşmuş. Yani mesele sadece çalınan milyarlar değil, belediyeyi yönetme gücünün de ranta teslim edilmesi.

Hukukun ve denetim mekanizmalarının işlevsizliği

MASAK bu yolsuzluğu ortaya çıkardı, savcılık dosyayı açtı. Peki yıllarca bu mekanizma nasıl işledi? Denetim kurulları neden sustu? Muhalefet partileri neden bunu gündeme getirmedi? Medya bu konuyu neden görmezden geldi?

Kamu kaynaklarının yağmalanması ve toplumsal sessizlik, nereye kadar?

Bu paralar halkın cebinden çıkıyor. Metro yapılacak, yollar yapılacak, sosyal yardımlar yapılacak paralar belirli kişilerin cebine giriyor. Ama halk, bu yağmayı neden sorgulamıyor? Toplum neden bu tür olaylara duyarsızlaştı? Üstelik bariz çalanlara destek veriyor.

“Bir zamanlar bir elektrikçi vardı. Eline pense yerine milyarlarca liranın aktığı hesapları verdiler. O artık ‘sıradan’ biri değildi, sistemin yeni milyarlık patronuydu.”

“Bu bir hırsızlık meselesi değil, bir düzen meselesidir. Ve bu düzen, aynı aktörlerle değil, her dönemde yeni piyonlarla devam eder.”

“Belediyelerin kasası milletin cebidir. Ama kasaya uzanan eller her dönemde değişse de, niyet hep aynıdır.”

Kuklaları yargılamak yetmez, ipleri elinde tutanları ortaya çıkarmak gerekir!”

İnanıyoruz ki bu tip olaylar çoğu Belediyelerde yaşanıyordur, onun için derin araştırmalar ve derin soruşturmalar gerektirir takip gerektirir bu tip gizli ortaklıklar her daim olmuştur, bunların üzerine gidilmesi gerekir A. Parti, B. Parti. C. Parti diye bir şey yok, yolsuzluk yapan Hırsızlar vardır. Bu tür kişilerin de yargı önünde hesap vermelidir Bugün olduğu gibi.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.