Obezite ve Egzersiz
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) obeziteyi “sağlığı bozacak ölçüde vücutta aşırı yağ birikmesi” olarak tanımlamaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) obeziteyi “sağlığı bozacak ölçüde vücutta aşırı yağ birikmesi” olarak tanımlamaktadır. Obezite, son yıllarda yanlış beslenme fiziksel hareketsizlik sonucu git gide yaygınlaşan, kronik bir hastalıktır. Obezite kardiyovasküler sistem ve metabolik hastalıklar için önemli bir risk faktörüdür. Erişkin bir kadının toplam vücut ağırlığının %25-30’unu, erkekte ise toplam vücut ağırlığının %15-20’sini yağ dokusu oluşturmaktadır. Obezitenin tanısıında ve sınıflandırılmasında DSÖ tarafından önerilen Beden Kütle İndeksi (BKI) kullanılmaktadır.
BKI=Vücut ağırlığı/Boy (kg/m)2 formülü kullanılarak aşağıdaki sınıflandırma yapılmaktadır.
Zayıf < 18.5 Normal 18.5 – 24.9 Fazla Kilolu/Hafif Şişman 25 – 29.9 Obez > 30 I.derece Obez 30 – 34.9 II.derece Obez 35 – 39.9 III.derece Obez > 40
Erkeklerde bel çevresinin 94 cm, kadınlarda ise 80 cm üzerinde olması obezite için başlı başına bir risk faktördür. Kadınlarda bel/kalça oranının 0.85’ten, erkeklerde ise 1.0’den fazla olması obezite tanısı için kullanılmaktadır.
Obezitede tedavi
Obeziteden korunma ve tedavi temel iki bileşenden oluşmaktadır: Sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivite. Obezitede uygulanan cerrahiler ise endokrinoloji ve metabolik hastalıklar uzmanı hekim tarafından yapılan detaylı muayene sonrasında uygun olan vakalarda uygulanmaktadır.
Obezitede egzersiz reçetesi
Düzenli ve fizyoterapist kontrolünde yapılandırılan fiziksel aktivite/egzersiz obezitede kilo kontrolünün sağlanmasında/kilo alımının durdurulmasında büyük önem taşır. Egzersiz yapılandırılması öncesinde bireyin detaylı olarak değerlendirilmesi gereklidir. Risk faktörleri ve obeziteye eşlik eden sistemik hastalık varlığı kaydedilmelidir.
Obezite tedavisinde egzersiz programı aerobik (dayanıklılık), dirençli (kuvvetlendirme/endurans) ve esneklik egzersizlerinden oluşmalıdır.
Obezite tedaviside orta yoğunlukta ve uzun süreli aerobik egzersizler önerilir. Egzersiz programı kademeli olarak artırılmalıdır. Egzersiz şiddeti artışlarının, beslenme programı ile koordineli ayarlanması önemlidir. Obezitenin önlenmesinde haftalık 150 dk orta şiddette aerobik egzersizler önerilirken, kilo kaybının hedeflendiği durumlarda 150-250 dk/hafta orta şiddette aerobik egzersizler yapılabilmektedir. Kilo kaybı sağlandıktan sonra koruyucu olarak da 200-300 dk/hafta orta şiddette aerobik egzersizler tercih edilebilir. Genel çerçevede ise haftada 5 gün, 30-60 dk/gün orta şiddette yapılan aerobik egzersizler obezite tedavisinde önerilir. Egzersizin süresi, bireyin toleransına ve aktiviteye olan kardiyovasküler sistem yanıtları göz önünde bulundurularak kademeli artırılabilir. Aerobik egzersiz öncesi/sonrasında ısınma ve soğuma peryotlarında germe egzersizleri hastalata önerilir. Dirençli egzersizler, bireylerin kas kayıplarını önlemek için haftada 2 gün olacak şekilde programa eklenebilir.
Fiziksel aktivite/egzersiz seçimlerinde ayak bileği/diz /kalça eklemlerine çok yük bindirecek egzersizlerden kaçınmak gerekir. Her bireyin eklem durumu değerlendirilerek, kişiye özel aktiviteler seçilmelidir.