NASA, bir güneş patlamasının dehşet verici görüntülerini paylaştı

NASA’nın Güneş Gözlemevi kısa bir süre önce güneşin yüzeyinden püsküren güçlü bir güneş patlamasının çarpıcı bir görüntüsünü yakaladı. X3.3 güneş patlaması olarak sınıflandırılan bu özel patlama, dev yıldızdan yayılabilecek en yoğun türler arasında yer alıyor.

Güneş patlamalarında bir artış olacağı tahmin ediliyor

İnsanlık Güneş Döngüsü 25’e doğru ilerledikçe, uzmanlar güneş patlaması aktivitesinde bir artış olacağını ve bu gibi olayların giderek daha yaygın hale geleceğini tahmin ediyor.

Güneş patlamaları görsel olarak büyüleyici olmakla birlikte, hem hayranlık uyandıran bir güzelliğe hem de Dünya üzerinde yıkıcı etkiler yaratma potansiyeline sahip. Aurora borealis (Kuzey Işıkları) gibi fenomenlerin ortaya çıkmasında önemli bir rol oynarlar, ancak saldıkları enerji aynı zamanda navigasyon sistemlerini ve radyo sinyallerini bozarak iletişim ve teknoloji altyapısı için zorluklar yaratabilir.

Bu patlamadan kaynaklanan acil tehlike azalmış olsa da, NASA ve NOAA (Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi) X sınıfı patlamanın tetiklediği orta şiddette güneş radyasyonu fırtınaları bildirdi. Bu fırtınalar, zaman zaman normalden daha fazla güneye uzanan kuzey ışıklarına neden olabilirken, aynı zamanda etkilenen bölgelerde radyo kesintilerine de yol açabilir.

NASA’nın görüntülerinde yer alan son güneş patlaması, S2 olayı olarak zirveye ulaşan güneş radyasyonu fırtınalarına katkıda bulundu. Bu olaylar Dünya atmosferine normalden yaklaşık 100 kat daha fazla parçacık salarak bir göksel fenomene neden oldu.

Güneş Döngüsü 25’te ilerledikçe, bu tür olayların daha sık meydana gelmesi bekleniyor. NASA tarafından sağlanan görüntü, sağ alt köşede son güneş fırtınasının kaynağını ve patlamanın etkisinin büyüklüğünü gösteriyor.

NASA gökbilimcileri güneş yüzeyindeki güneş lekelerini özenle izliyor, çünkü bu bölgeler genellikle X sınıfı gibi önemli güneş patlamalarının habercisi oluyor. Bilim insanları güneş lekesi aktivitesini takip ederek güneş havasındaki dalgalanmaları daha iyi tahmin edebilir ve bunlara hazırlanabilir, böylece Dünya’nın çevresi ve teknolojik sistemleri üzerindeki potansiyel etkiler hakkında değerli bilgiler sunabilirler.