Müslümanlar Sustukça, Gazze’yi Yabancılar Savunuyor!
Gazze’de bebekler, kadınlar, yaşlılar öldürülüyor. Evler yıkılıyor, şehirler yok ediliyor. Dünya tarihinin en kirli soykırımlarından biri, gözlerimizin önünde işleniyor.
Ve kim sesini yükseltiyor?
İngiltere’de yüz binler, Amerika’da, Avrupa’da milyonlar, “Özgür Filistin!” diye haykırıyor. Dinleri farklı, dilleri farklı, renkleri farklı… Ama vicdanları bizimkinden daha gür!
Peki Müslüman ülkeler?
Sustular, Petrolün gölgesinde, koltuklarının sıcaklığında, zalimin yanında hizaya girdiler. Siyonist rejimin iplerini elinde tuttuğu yönetimler, halkın öfkesini boğmak için sessizliği kalkan yaptı.
Bugün, Filistinli Müslümanların hakkını savunanlar, Londra sokaklarında yürüyen Hristiyanlar, ateistler, vicdanlı insanlar…
Ve bu tablo bize tokat gibi şunu hatırlatıyor:
Adaletin dini olmaz!
Zulme karşı sessizlik, zalimin suç ortağı olmaktır!

Bugün Filistin için susan, yarın kendi çocuğu bombaların altında kalırken kimseyi yanında bulamaz.
Sessizlik, zalimin ekmeğine yağ sürer; zulme karşı tek ilaç ise gür sesli bir vicdandır.
Zalimden yana duran ya da susan herkes, bu kanın ortağıdır!