Liyakatsizlerin diploma şımarıklığı ve gerçek başarı üzerine
Diploma, elbette bir başarı göstergesidir, ancak hayat boyu öğrenme sürecinin sonu değildir.
Diploma, eğitim yolculuğunun bir nişanesi, başarıya atılan bir adım olarak görülse de, ne yazık ki zaman zaman diploma sahibi olmanın insanlara hak etmedikleri bir özgüven ve kibir verdiğine tanık oluyoruz. “Diploma şımarıklığı” dediğimiz bu olgu, sadece sahip olunan bir belgenin değil, o belgenin temsil ettiği bilginin ve becerinin yeterli görüldüğü bir yanılsamadır.
Ne yazık ki, bazı kişiler diplomasını bir güç sembolü olarak kullanarak, sadece akademik başarılarıyla değerlendirilmek ister. Ancak hayat, okul sıralarındaki testlerle değil, iş hayatındaki, toplumsal hayattaki sınavlarla devam eder. İyi bir insan olabilmek, ahlaki değerler ve sosyal sorumluluklar, çoğu zaman bir diplomadan daha değerlidir.
Diplomanın Ötesine Bakmak; Hayatta gerçek anlamda başarılı olmanın yolu, diplomanın ötesine bakabilmekten geçer. Diploması olmayan, ancak sahada yıllarca çalışmış, deneyimle bilgiyi harmanlamış kişilerin toplumda ne kadar değerli olduklarını görmek gerekir. Bilgiye ve tecrübeye saygı duymak, diplomadan daha anlamlıdır.
Diplomanın asıl anlamı, insanı daha iyi bir insan yapmaya adanmış olmasındadır. Aksi halde, kibir ve kendini beğenmişlik, insanı diplomasıyla değil, davranışlarıyla küçük düşürebilir. Bu nedenle, her zaman öğrenmeye açık olmak, diplomanın getirdiği sorumluluğu unutmamak ve hayatın sunduğu gerçek sınavlarda başarılı olmaya çalışmak en büyük erdemdir.
Unutmayalım ki, başarı sadece sınıfta alınan notlarla değil, hayatta bırakılan izlerle ölçülür.