Koç Üniversitesi 30’uncu dönem mezunlarını verdi

Koç Üniversitesi’nde lisans ve lisansüstü eğitimini tamamlayan 1488 öğrenci 29 Haziran Cumartesi günü Rumelifeneri Kampüsü’nde düzenlenen mezuniyet töreninde diplomalarını aldı. Tören, Koç Üniversitesi Mütevelli Heyet Onursal Başkanı Rahmi M. Koç, Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Nur Yalman, Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Sitti, Mütevelli Heyet ve Danışma Kurulu Üyeleri, akademisyenler, 2024 mezunları ve ailelerinin katılımıyla gerçekleşti.

Koç Üniversitesi’nin 30. mezuniyet töreninde konuk konuşmacı, 2015-2019 yılları arasında Yunanistan Başbakan’ı ve SYRIZA Partisi’nin lideri olan, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Üyesi ve Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Batı Balkanlar Komisyonu Başkanı Aleksis Çipras oldu. 

Bu yıl okul birinciliğini Matematik Bölümü’nden Kerem Başol, Elektrik ve Elektronik Mühendisliği ve Bilgisayar Mühendisliği ÇAP öğrencisi Mete Erdoğan ve Psikoloji Bölümü’nden Lila Naz Güneş paylaştı.

Prof. Dr. Nur Yalman: “Mutluluk iyilikten gelir”

Mezuniyet töreninde konuşan Koç Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Nur Yalman gençlere, “Her şeyden evvel iyi insan olmaya gayret ediniz. Para tabii gerekli, ama para mutluluk getirmez. Mutluluk iyilikten gelir. Bunu unutmayınız.” diyerek seslendi. 

“Rengârenk ihtişamlı tarihimiz, derin kültürümüz ve insani değerlerimiz, olağanüstü zengindir. Tüm dünyanın görmüş olduğu en görkemli eski medeniyetlerden süzülerek gelen, muhteşem ve engin varlığımızın kökeninde evrensel iyilik, insaniyet ve sevgi vardır.” şeklinde konuşan Prof. Dr. Nur Yalman, “Bu insaniyet duygularını yakın komşumuz Yunanistan ile paylaşıyoruz. Derin Eflatun felsefesi Osmanlı kültürünün hamurunda vardır. Sevgili Mevlanamızın sözlerine kulak verin. Evrensel şairimiz Yunus Emre ne demiş, ne terennüm etmiş iyi dinleyin.” dedi.

Prof. Dr. Metin Sitti: “Gerçek özgürlük, hayallerinizin peşinden gitmekte yatar” 

Törende açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Metin Sitti, başta Üniversitenin kurucusu merhum Vehbi Koç olmak üzere Koç Üniversitesi’nin elde ettiği büyük başarılarda önemli katkıları bulunan Koç Ailesi’ne, Vehbi Koç Vakfı’na, Koç Üniversitesi Danışma Kurulu ve Mütevelli Heyetine, önceki üniversite liderlerine, akademik ve idari çalışanlara, öğrenci ve mezunlara teşekkür etti.

Konuşmasında, herkesin yolculuğunun özgün olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Metin Sitti sözlerini şöyle sürdürdü:“Hikayenizi başkaları yazmasın ve lütfen istediğiniz şekilde yaşamak için mücadelenizi yılmadan verin. Unutmayın ki, gerçek özgürlük, hayallerinizin peşinden gitmekte yatar.”  

Prof. Dr. Metin Sitti, sözlerine şöyle devam etti: “Ben de hayallerimin peşinden gittiğim bir hayat yolcuğunu 30 yıldır yaşıyorum… Herkesin gittiği yoldan yürümek yerine, hayallerime uygun yeni patikalar aradım. Mezuniyetten sonra herkes Batı’ya/Amerika’ya giderken, ben Doğu’ya/Japonya’ya robotlar konusunda çalışma hayaliyle doktora yapmaya gittim. Sonra Amerika’da ve Almanya’da yolculuğuma devam ettim. Ve şimdi, olmak istediğim; çok sevdiğim ve gurur duyduğum ülkemde ve Koç Üniversitesi’nde, sizlerleyim.”

“Üniversiteden mezun olduğum 1992 yılında, ‘insan vücudunun içinde sürekli yolculuk yapıp hastalıkları tedavi eden saç teli kalınlığında robotlar’ benim ve herkes için yalnızca bir hayaldi. 30 yıllık akademik yolculuğumda bu robotların bir hayal değil; gerçeğe çok yaklaştıklarını gösterme fırsatı buldum. Hâlâ ben ve yetiştirdiğim yüzlerce öğrencim, bu robotların pek çok hastanın hayatını kurtararak tıpta devrim yaratmasını sağlayana kadar hayal etmeye devam edeceğiz.”

“En büyük dileğim, yakında sizlerin ülkemizde ve dünyada çığır açıcı yeni bilgi ve ürünler yaratmanız…”

Törenin gerçekleştiği meydana adını veren Henry Ford’un “Başarısızlık, bu sefer, daha akıllıca yeniden başlama fırsatıdır.” sözünü gençlere hatırlatan Prof. Dr. Metin Sitti, risk almanın öneminden bahsetti. “Girişimci bir toplum olarak, üniversitemizden aldığınız birikimlerle yüksek riskli ve yenilikçi araştırmalara dayalı birçok buluş ve start-up girişimi bekliyorum sizlerden… En büyük dileğim, yakında sizlerin ülkemizde ve dünyada çığır açıcı yeni bilgi ve ürünler yaratmanız…”

Prof. Dr. Metin Sitti, sözlerine şöyle devam etti: “Bundan sonraki yolculuğunuzda nereye giderseniz gidin, sizler bu ülkenin yetiştirdiği düşünce önderleri, iş dünyasının liderleri, mühendisleri, hukukçuları, bilim insanları, doktorları, hemşireleri ve sanatçıları olacaksınız. Sizler bu ülkeye öğrendiklerinizi, deneyimlerinizi geri vermezseniz, kim verecek? Bu ülke bana bugünkü Metin’in en büyük değerlerini, direnç, esneklik ve başarının önünde hiçbir şeyin duramayacağını, çalışmanın gerçekten de bir karşılığı olduğunu öğretti. Ailem, hocalarım, beraber çalıştığım insanlar, yolculuğumun anahtar isimleri oldular. Ben de o yolculuğa çıkacak sizin gibi genç dimağlara elimden geleni vermek için buradayım. Çünkü Türkiye’nin hepimize her zamandan daha da fazla ihtiyacı var.”

Mezunları, “Biz de sizi, sizin dünyayı karşıladığınız gibi, her zaman kollarımız açık karşılayacağız. Koç Üniversitesi’nin her zaman yuvalarınızdan biri olacağını bilmenizi isterim.” diyerek uğurlayan Prof. Dr. Metin Sitti sözlerini, “Her birinizin yolculuğunun size özgü, risk ve hayal dolu ve unutulmaz olması dileklerimle…” diyerek sonlandırdı.  

Aleksis Çipras: “Zorlukların en büyüğü sahip olduğunuz gücü nasıl kullandığınızdır”

Türkiye’nin eğitim ve araştırmadaki mükemmellik seviyesiyle bilinen Koç Üniversitesi’nin bu özel gününde konuşma yapmaktan büyük onur duyduğunu dile getiren Aleksis Çipras, dünyanın dört bir yanından ve Ege’nin her iki kıyısından gelen çok sayıda gençle buluşma fırsatı bulmaktan onur duyduğunu aktardı.

Yunanistan eski Başbakan’ı Aleksis Çipras, “Etrafınızdaki dünya değişirken sizin nasıl gelişim göstereceğiniz, hangi ilkeleri savunacağınız önemli. Abraham Lincoln insanın gerçek karakterinin gücü elinde bulundurduğunda sınandığını söylemişti. Biliyorum ki, bugün burada bulunan hepiniz büyük bilim insanları, iş insanları, politikacılar ya da kendi alanlarınızda liderler olarak bir gün bir şekilde güce sahip olacaksınız. Bir şeyleri değiştirme gücüne sahip olmanın elbette zorlukları vardır. Hayattaki amaçlarınızı gerçekleştirmek elbette önemlidir. Ancak, zorlukların en büyüğü sahip olduğunuz gücü nasıl kullandığınızdır: Başkalarını dinleyecek sabrı gösterecek misiniz? Başarısızlıklarınızı kabul edecek cesaretiniz olacak mı? Kendinizden daha zayıf olanlarla dayanışma içine girebilecek misiniz? Pek çok kez başarılı, pek çok kez de başarısız olacaksınız. Etrafınızdaki dünya değiştikçe nasıl gelişim göstereceğinizi ve hangi ilkeleri savunduğunuzu her zaman düşünmelisiniz” diye konuştu.

Çipras: “Kuşağınız yeni bir tarihsel döneme tanıklık ediyor”

Mezunlara politikacıların, iş dünyası liderlerinin ve uluslararası kuruluşların etkin önlemler almaya karar vermediği takdirde iklim krizinin sonuçlarıyla yaşamak zorunda kalacak nesiller olacaklarını hatırlatan Çipras sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Ve biz vatandaşlar olarak onlara bu tür kararlar almaları için baskı yapmadıkça hiçbir şey değişmeyecek. Ancak, sizin kuşağınız şimdiden insanlık için yeni bir çağın başlangıcına, dijital dönüşümün ve yapay zekânın damgasını vurduğu yeni bir tarihsel döneme tanıklık ediyor. Bugün elinizde tuttuğunuz diploma, bu devrimin tıp, ticaret, bilgi işlem, iletişim ve enerji alanlarında ortaya çıkardığı yeni fırsatları anlamanıza yardımcı olacak. Aynı zamanda bu teknolojilerin yurttaşların özgürlükleri ve derinleşen eşitsizlikler bağlamında kötüye kullanılması yönündeki olasılıkların arttığını da görüyorsunuz ve görmeye devam edeceksiniz. Dünyadaki yoksulluk, göç, savaş, doğal yaşam alanlarının yok edilmesi birer ‘doğal felaket’ değildir: Bunların tümü insan tercihleridir. Tıpkı sizin yapacağınız tercihler gibi. Bu bağlamda, ilkelerinizi korurken dünya değiştikçe bakış açınızı geliştirecek esnekliği edinmeniz gerekiyor.”  

“İlkelerinizi korurken gelişmeye devam etmelisiniz”

Konuşmasında Nazım Hikmet’in şiirinden bir dizeyi de hatırlatan Aleksis Çipras, “Ünlü şairiniz ‘En güzel deniz henüz gidilmemiş olandır’ diyordu. İşte Doğu Akdeniz tam da bu deniz olmalı. Karşılıklı egemenliğimize ve egemenlik haklarımıza saygı denizi. Bir barış ve iş birliği denizi.” dedi.

Kısa bir süre önce Yunanistan’da yeni bir enstitü kurduğunu kaydeden Çipras, Kuzey Makedonya ile Prespa Anlaşması’nın imzalanmasından tam altı yıl sonra ilk uluslararası konferansı gerçekleştirdiklerini belirterek, “Amacımız barış, adalet ve sürdürülebilir büyüme için ilerici politikalar üretmek.” dedi. 

Gençlere cesur olmalarını tavsiye eden Aleksis Çipras, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Bundan tam bir yıl önce, partimin genel başkanı olarak 15 yıl boyunca görev yaptıktan sonra siyasetin ön saflarından ayrılma kararımı kamuoyuna açıkladım. Birkaç gün sonra Atina’nın merkezi bir caddesinde yürürken genç bir Türk yanıma geldi ve bana pes etmememi söyleyerek beni hayli şaşırttı. ‘Türkiye’de bizim bir sözümüz vardır’ dedi: ‘Boyun eğme!’ Bunu her zaman hatırlayacağım. Bugün, bir yıl sonra, mezuniyetiniz dolayısıyla sizleri kutlarken şu sözleri söylemek isterim: Önünüzde uzanan tüm harika anlar ve tüm zorluklar için. Uğruna savaşmak zorunda kalacağınız her şey için: hayatlarınız, ülkeniz, aileleriniz ya da geleceğiniz için. İlkelerinizi korurken gelişmeye devam etmelisiniz. Ve şunu asla unutmayın: “Boyun eğmeyin!”