Kenevir’den beton yapıldı

Yüzyıllar boyunca akrabası olan esrarla anıldı ve inovasyon sekmesine uğradı. Türkiye’de de dünyada da üretimi serbest bırakılmaya başlandı. ABD’de 2018’de üretimi yasallaştı. Hızlı büyümesi, besin açısından yoksul topraklarda kök salabilmesi, suyu az kullanması, karbon tutmada ağaçlardan daha iyi olması gibi özelliklerinin yanında aynı zamanda inşaat malzemesi olarak da kullanılıyor. Kenevirden yapılan beton, yangına, zararlılara, küfe ve küflenmeye karşı da dayanıklı. Sürdürülebilir yapı malzemeleri arasında giderek ünü artıyor, iç mekân hava kalitesini artırıyor. Tarımın geleceğinde kenevir bitkisini daha çok göreceğiz. Tekstil, farmokoloji gibi endüstriler için oldukça değerli bir hammadde.

Mantardan Beton

Mantardan yapılmış paneller karbonu yakalarken binaları yalıtıyor, yangına dayanıklı hale getiriyor. Duvarların içindeki mantarlar binaları daha sağlıklı hale getiriyor. Biyoteknoloji şirketi BIOHM, hızlı büyüme ve tutkal benzeri özellikleriyle dikkat çeken bir mantarın filamentli kök ağı olan miselyum gücünden yararlanarak biyolojik olarak parçalanabilen paneller yaptı.

Kömür yakıt olarak kullanılmadığında iklim değişikliğini azaltmak için bir kahraman olabilir, Made Of Air isimli şirket biyokömür kullanarak bitki materyalinden gelen atmosferik karbonu kalıcı olarak karbon negatif termoplastiklere dönüştürüyor. Orman ve çiftlik atıkları, oksijensiz bir odada yüksek sıcaklıklarda biyokütle yakma işlemi ile kömüre dönüştürülüyor. Biyoplastik malzeme ile gözlükler, cephe paneli gibi pek çok üründe kullanılıyor.

Algler Suyu Temizliyor

Algler karbonu emdikleri için oldukça ilgi görmesi yanında her gün yeni bir faydası keşfediliyor. Yeni bir araştırmaya göre bazı yosun türleri kıyılardaki besin kirliliğini temizliyor. 2020’de Alaska’da 69 su kütlesi kentsel kanalizasyon ve balıkçılık atıklarıyla kirlendiğini tespit etti. Kirli suyun içindeki nitrojen alglerin temel besin kaynaklarından. Alaska Üniversitesi bilim insanlarına göre, alg çiftlikleri kirli suyu temizliyor. Şeker yosunu ve şerit yosunu gibi iki tür laboratuvarda kurutulup öğütüldü karbon ve azot içerikleri analiz edildi. Araştırmacılara göre, “yosunlar doğa temelli bir çözüm olarak nitrojeni azaltabilir.”

Velhasıl, dünyanın türlü türlü halleri olsa da bilimsel çalışmalar müjdeli haberlerle geleceğe umutlandırıyor. Bize düşen bilimsever bir gençlik yaratmak, geleceğe bilim ekmek.