Kalpteki hüzün, Sevgi eksikliğinden değil İmanın gücündendir
Hüzün, insan ruhunun derinliklerine işleyen, karmaşık ve yoğun bir duygudur. Her birimiz hayatımızın belirli anlarında hüznün soğuk ve karanlık kollarında kayboluruz.
Hüzün, insan ruhunun derinliklerine işleyen, karmaşık ve yoğun bir duygudur. Her birimiz hayatımızın belirli anlarında hüznün soğuk ve karanlık kollarında kayboluruz.
İçimizdeki üzüntüyü ifade etmekte zorlanabiliriz. Bu sebeple de zaman zaman hüzünlü sözler aracılığıyla duygularımızı dışa vurmak isteriz.
Duygularımızı ifade etmek için bazen içimizde biriken üzüntüyü hafifletmenin en etkili yoludur sözler.
Ve hüzün bir sevgi eksikliginden değil
İmanın gücünden oluşur.
“Hüzün, kalbin derinliklerinde yankılanan sessiz bir feryattır.”
“Gözden düşen her damla gözyaşı, kalbin hüzünlü şarkısının bir parçasıdır.”
“Hüzün, ruhun gölgelerinde saklanan gizli bir misafirdir.”
“Mutluluğun zıttı değildir hüzün; ikisi de aynı kalbin farklı melodileridir.”
“Hüzün, zamanın yaraları iyileştirme çabasındaki nazik dokunuşudur.”
“Hüzün, geçmişin tatlı hatıralarının arasında kalan acı tatlı karışımıdır.”
“Kalbin hüzünle dolduğunda, gözlerin ruhunun sessiz çığlıklarını fısıldar.”
“Hüzün, bir kaybedişin değil, bir anlam arayışının ifadesidir.”
Allah, hüzünlü kalbi sever. Kainatın Efendisi, Allah Resulü, hüzünle içiçe ve devamlı tefekkürde idi. Kadın erenlerin büyüklerinden Rabıa-i Adeviye; ey hüznüm! demekle bu mertebeyi arzu ediyordu. Şüphesiz bu hüzünden murad, bahsettiğimiz hüzündür; yoksa avam insanının hüznü değil…
Hayatın her anında yaşanan duygulardan biri olan hüzün, bir çeşit gönül üzgünlüğüdür. Birçok alanda “keder” ve “üzüntü” anlamına gelen bu duygu, tek bir tanımlamaya tabi tutulmaktan çok uzaktır. “
Gönül hüznümüzün sonu hayra olsun