İyilik maskesi altında sahtekarlık vicdanları yaralayan servetler
“Köpek velisi” olarak tanınan birinin, iyilik maskesi altında böylesine bir ihaneti gerçekleştirmesi, hem hayvanseverleri hem de bağışçılara olan güveni sarsmıştır.
Yardım… İnsanların en saf, en iyi niyetli duygularıyla hareket ettiği bir eylem. Sokak hayvanlarına destek için bağışta bulunmak da bu iyiliğin en güzel örneklerinden biri olmalıydı. Ancak Buket Özgünlü isimli kişi, bu güveni kötüye kullanarak 12 milyon TL’yi aşkın bağışı şahsi çıkarları için kullanmış.
Bu olay, yalnızca bir dolandırıcılık vakası değil; aynı zamanda toplumun iyilik duygusuna atılmış bir darbedir. İnsanlar, sokak hayvanlarının hayatını kurtarmak için cüzdanlarını açarken, bu paraların başka yerlere aktarılmış olması affedilemez bir vicdansızlıktır. “Köpek velisi” olarak tanınan birinin, iyilik maskesi altında böylesine bir ihaneti gerçekleştirmesi, hem hayvanseverleri hem de bağışçılara olan güveni sarsmıştır.
Sahtekârlığın Bedeli, Toplumun Güven Kaybı; Sahtekârlıkla kazanılan servetlerin bedeli yalnızca hukuki değildir. Bu tür olaylar, toplumsal güveni kökünden sarsar. İnsanlar, bir daha yardım kampanyalarına nasıl güvenebilir? Her bağış yaptıklarında içlerinde şüphe uyanması kaçınılmazdır. Bu güvensizlik, gerçek anlamda ihtiyaç sahibi olan sokak hayvanlarını ve benzeri yardıma muhtaçları daha da zor durumda bırakacaktır.
Özgünlü’nün, topladığı bağışları akrabalarının şirketlerine aktardığı iddiaları, dolandırıcılığın ne kadar organize bir şekilde yapıldığını gözler önüne seriyor. Bu, bireysel bir hata değil, planlı bir ihanetin göstergesidir. Bu paralarla hangi vicdan rahat edebilir? Hangi servet böyle bir vebali taşıyabilir?
İyiliği İstismar Edenlere Karşı Durmalıyız; Bu tür sahtekârlıkların artması, sadece suçluların cezalandırılmasıyla çözülmez. Sistematik bir denetim mekanizmasının kurulması şarttır. Yardım kampanyaları, topluma karşı şeffaf olmak zorundadır. Toplanan her kuruşun nereye harcandığını açıkça gösteren bir denetim sistemi oluşturulmalıdır.
Unutulmamalıdır ki: İyilik adı altında yapılan her sahtekârlık, topluma yapılan bir ihanettir.
Sahtekârlıkla kazanılan servetlerin hiçbir bereketi yoktur; bu tür paralar er ya da geç sahibini rezil eder.
İyilik Gerçek Kalplerden Doğar: Bu olaydan çıkarılacak en önemli ders, iyilik yapmanın da bir sorumluluk gerektirdiğidir. Bağış yaparken daha dikkatli olmalı, güvenilir kurumları tercih etmeli, yapılan yardımların takibini talep etmeliyiz. Ancak unutmamalıyız ki, bir kişinin sahtekârlığı, iyilik yapma sorumluluğumuzu gölgelememelidir.
Sahtekârlıkla kazanılan servetler, insanın yalnızca vicdanını değil, geleceğini de yok eder. Özgünlü gibi maskeler düşerken, gerçek iyiliğin peşinde olanlar varlıklarını sürdürmeye devam edecek. Çünkü iyilik, sahtekârlıkla kirlenemeyecek kadar güçlü bir değerdir.
“Bir damla iyilik, bir dünya değiştirir; ama bir damla ihanet, okyanusları bulandırır.”