İmar rantının enkazı altında kalanlar
Bir şehri sadece binalar yükseltmez; ahlak, adalet ve vicdan yükseltir. Eğer bu değerler çürürse, beton ne kadar yükselirse yükselsin, insanlık o kadar alçalır. Bursa, özellikle Nilüfer, bunun en açık örneklerinden biri.
Bir şehri sadece binalar yükseltmez; ahlak, adalet ve vicdan yükseltir. Eğer bu değerler çürürse, beton ne kadar yükselirse yükselsin, insanlık o kadar alçalır. Bursa, özellikle Nilüfer, bunun en açık örneklerinden biri. Bugün inşaat faaliyetleri durmuş durumda ama asıl soru şu: Bunca bina yükselirken kimler sustu, kimler göz yumdu, kimler cebini doldurdu?
Şehircilik Bakanlığı ve İl Müdürlükleri Nerede?
Altyapı boruları genişletilmeden, yollar düzenlenmeden, yeşil alan korunmadan, emsaller nasıl üç katına çıkartıldı? Şehircilik Bakanlığı ve il müdürlükleri bu süreçte ne yaptı? Gökdelenler yükselirken hiç mi farkında olmadınız, yoksa görmek mi istemediniz?
Bugün şehirlerin betona boğulması yalnızca bir mühendislik hatası değil, bir ahlak çöküşüdür. Çünkü imar rantı bir şehrin kanseridir; önce sessiz büyür, sonra her şeyi mahveder.
İmar pazarlıkları: çaycıdan bürokrata kadar bir sistem mi?
Özellikle geçmiş dönemde Nilüfer’de emsal artırımları bir tür pazara dönüşmüş, kimin ne koparırsa kâr ettiği bir düzen kurulmuştu. Belediyede yetkili olup olmadığı fark etmeksizin, çaycıdan üst düzey bürokrata kadar herkesin inşaat işlerinde ‘sözü geçtiği’ konuşuluyor.
O izinler hangi masalarda verildi? O imzalar hangi menfaat karşılığında atıldı? Bugün iskan alamayan müteahhitlerin birçoğu, dün bu sistemle ilerleyenlerdi. Şimdi, rant düzeni bozulunca çark da durdu.
“Adalet susarsa, yıkıntı olarak geri döner”
Bugün 8 kat izni olan yerlere 18 katlık binalar dikildiğini görüyoruz. Hukuksuz kazançlarla yükselen her bina, ileride hukukun altında kalır.
⚫ “Şehirleri yükseltmek için önce ahlakı yükseltmek gerekir.”
⚫ “İmar rantı bir şehrin kanseridir, önce sessiz büyür sonra her şeyi mahveder.”
⚫ “Adaletin sustuğu yerde binalar yükselir ama insanlık alçalır.”
⚫ “Bugün çalanlar yarın o çarpık binaların enkazında kalır.”
⚫ “Şehirleri betona gömenler, vicdanlarını da toprağa gömmüşlerdir.”
Hiç mi Allah korkusu yok? Alt yapısı güçlendirilmeden dikilen her bina, gelecekte bir felaketin sebebi olacak. Sel, toprak kayması, trafik keşmekeşi ve sosyal çöküntü kaçınılmaz hale gelecek.
Yargı devreye girmeli, soruşturma başlatılmalı
Bu süreçte kimlerin imzası var? Kimler rantın içindeydi? Hangi bölgelerde benzer hileler yapıldı?
Bursa’da inşaat faaliyetlerinin durması, çarpık bir düzenin iflas ettiğinin göstergesidir. Ancak gerçek adalet, yalnızca rant çarkı durduğu için değil, hukukun devreye girmesiyle sağlanmalıdır. Herkes hesap vermeli, şehir halkın olmalıdır.
Nilüfer’in göğe uzanan binaları, geçmişte kimlerin gölgelerinde büyüdü? O gölgeler dağılmalı, karanlık ilişkiler gün yüzüne çıkmalıdır. Şimdi, bu enkazın altından gerçeği çıkarmak ve adaleti yeniden inşa etmek zamanı.