Gelecek yerel buğdaylar ile modern buğdaylar el ele
Buğday, insanlığın kalori ve proteininin yüzde 20’sini karşılayan en önemli ürünü. Aynı zamanda iklime karşı en savunmasız ürünlerden.
Murdoch Üniversitesi bilim insanlarına göre 2050’de 1,3 milyar ton buğday üretmemiz gerekecek. Halihazırda ortalama 800 milyon ton buğday üretiliyor. Söz konusu verim baskısını yönetmek için 52 ülkeden 950 buğday araştırmacısı 2024’te Avustralya’da “Uluslararası Buğday Kongresi’nde bir araya geldi. “Buğday Girişimi Bilimsel Kurulu Başkanı Peter Langridge’ye göre, “iklim felaketiyle gelen bir dizi zaaf ve zararlı ve hastalıklar var” diyor. Buğday ıslahçıları son yıllarda çok yıllık buğday bitkisi ve daha az gübre gerektiren çeşitler üzerinde çalışmalarını yoğunlaştırdı. Gübre kaynaklı azot hem azot ayak izini arıtıyor hem de nitrat kirliliğine yol açıyor. Daha az gübreyle verim nasıl artırılabilir. Araştırmacılar toprak nitrifikasyonu ve azot emisyonunu azaltırken aynı zamanda köklerden nitrifikasyonu engelleyici bileşikler salarak topraktan azot kayıplarını azaltabilen çeşitler geliştirmek için çalışıyor. Araştırmacılara göre bu tarz tohumlar geliştirmek için yerel çeşitlerin genetik özelliklerinden faydalanılabilir. Uzmanlara göre, yerel ırkların genetik özellikleri yüzde 60’ı modern ıslah çalışmalarında henüz kullanılmadı. Küçük buğday başağı ve uzun boylu buğdaylarda iklimle mücadelede kullanılabilecek potansiyller olabilir.
Ezcümle, açlığı yok etmenin yolu bilimsel çalışmalarda, doğanın sunduğu biyoçeşitliliğin içindeki genetik kaynaklarda. Yeter ki çalışmaya, ön yargısız olmaya meyilli olalım.