Dolar 37,9440
Euro 41,0683
Altın 3.798,39
BİST 9.659,48
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 15°C
Yağmurlu
Bursa
15°C
Yağmurlu
Çar 15°C
Per 17°C
Cum 16°C
Cts 18°C

Geçmişi sorgulamak yerine geleceği inşa etmeliyiz

27 Aralık 2024 12:49

Türkiye, tarih boyunca birçok kültürün, inanç ve kimliğin bir arada yaşadığı bir coğrafya olmuştur. Bu çeşitliliğin içinde, zaman zaman çatışmalar ve gerginlikler olsa da, tüm bu topluluklar bir arada varlıklarını sürdürebilmiş, birbirlerinin kültürlerine, inançlarına saygı göstermiştir.

Türkiye, tarih boyunca birçok kültürün, inanç ve kimliğin bir arada yaşadığı bir coğrafya olmuştur. Bu çeşitliliğin içinde, zaman zaman çatışmalar ve gerginlikler olsa da, tüm bu topluluklar bir arada varlıklarını sürdürebilmiş, birbirlerinin kültürlerine, inançlarına saygı göstermiştir. Bugün de, geçmişte olduğu gibi, farklı etnik ve dini kimliklere sahip bireyler arasında karşılıklı anlayış ve hoşgörü esas alınarak bir toplum inşa edilmesi gerektiği aşikardır.

Son yıllarda Türkiye’de, özellikle dış politikadaki gelişmeler ve Suriye‘deki iç savaşın etkisiyle, bazı topluluklar arasında gerilimler artmış olabilir. Bu gerilimlerin, halkın içinde var olan ve bazen abartılan korkularla beslenmesi, toplumsal barışı tehdit edebilir. Bu durumdan faydalanarak kendi çıkarlarını gözeten bazı kesimler, ne yazık ki toplumdaki farklı gruplar arasında kutuplaşma yaratmaya çalışmaktadır. Oysa ki bizler, her bir bireyin eşit haklara sahip olduğu, huzurlu bir toplumda yaşamayı amaç edinmeliyiz.

Toplumsal barışın ve huzurun temeli, karşılıklı saygıya dayalı bir anlayış geliştirmektir. Hepimiz farklı inançlara, etnik kimliklere sahip olabiliriz, ancak bunun bir tehdit değil, bir zenginlik olduğunun farkında olmalıyız. Birbirimize olan saygımızı, bu çeşitliliği bir avantaja dönüştürerek pekiştirmeliyiz. Unutulmamalıdır ki, her bir kimlik kendi kültürünü, değerlerini yaşama hakkına sahiptir, ve bu hakka saygı göstermek, bizleri daha güçlü kılar.

Toplum olarak, gerilimleri artırmak yerine, farklılıklarımıza saygı göstererek ve birbirimizin yaşam haklarına müdahale etmeyerek huzurlu bir ortam yaratmalıyız. Düşmanlık ve ötekileştirme yerine, empati ve anlayışla bir arada yaşamayı hedeflemeliyiz.

Türkiye’nin geleceğini, geçmişin yarattığı korkulardan değil, ortak değerler üzerinden şekillendirmeliyiz. Hep birlikte, hoşgörü, sevgi ve saygı ile inşa edilecek bir toplum, herkesin yararına olacaktır.

Geleceğe umutla bakabilmek için, birbirimize olan güveni artırmalı, geçmişin karanlık noktalarından değil, aydınlık bir geleceğe doğru ilerlemeliyiz.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.