Gazze kurudu

Savaş öncesi seralarda ve açık alanda domates, salatalık, çilek, narenciye, zeytin gibi ürünler Gazze’nin tarımsal mirasının bir parçası olarak şehirde tüketilen gıdanın yarısını teşkil ediyordu. ABD hali hazırda içerisinde ilaç ve gıda bulunan tırları geri çeviriyor. Bölgedeki narenciye ve zeytin ağaçlarının yüzde 90’ı yok oldu. Eylül 2024’e kadar 4 binden fazla sera yok edildi.

Tarım Yapabilme Hakkı

Uluslararası hukuka göre tarımsal saldırılar hukuka aykırı. Tarımsal üretimin devamlılığı hakkı, beslenme/gıda ve hatta yaşam hakkının bir parçası olarak görülebilir. Uluslararası Roma Mahkemesi 1998 tarihli roma Statüsü, sivillerin “hayatta kalmaları için vazgeçilmez nesnelerden mahrum bırakılması” yoluyla aç bırakılması durumunu bir savaş suçu olarak tanımlıyor. Cenevre Sözleşmesi de benzer şekilde tanımlıyor, uzmanlara göre tarımsal zarar belgelenerek hukuki süreç başlatılsa da tarım varlığının eski miktarına dönmesi en az 15 yıl alabilir. Gazzeliler “umudu olanlar ağaç diker “ diyerek her savaş sonrası ağaç dikme merasimi yapıyor.

Bodrum Mandalinası Kurtulacak

Pernord Ricard Türkiye, nesli tükenmekte olan Bodrum mandalinasının kullanım alanlarının genişletilmesi, bahçelerin korunması ve kırsal kalkınmaya katkı sunulmasının sağlanması için “Bodrum Yeşili” sosyal sorumluluk projesi başlattı. 1980’lerde 600 bin olan Bodrum mandalinası ağacı son yıllarda 46-47 binlere kadar düşmüş durumda. Tarımın küresel devleri daha az tarımsal hammadde ile katma değerli ürün yaratmanın peşinde. Bodrum mandalinası gibi tat, koku ve besin değeri açısından biricik ürünlerin çeşitli teknlojilerle besin değerinin yükseltilerek nitelikli katma değerli ürünlerde kullanımı, bölgede hala Bodrum Mandalinası çiftçiliği yapan küçük üreticilerin agroturizm faaliyetleriyle gelirlerinin artırılması çok önemli. Zirve kapsamında Pernord Ricard Afrika ve Orta Doğu CEO’su Selçuk Tümay, yiyecek içecek, kozmetik gibi sektörlere “gelin ürünlerinizde Bodrum Yeşiline yer açın” çağrısında bulundu.

Son yıllarda gastronomi ve seyahat endüstrisi o kadar çok hikayenin peşine düşmüş durumdaki tarımsal ürünlerin gerçek değeri ve endüstrilerdeki kullanım alanları üzerine bilimsel çalışmalar unutuluyor. İklim değişikliğinin etkisiyle artık eskisi gibi ucuz ve çok hammaddeye erişme şansımız yok. Bu anlamda hammaddeyi daha etkin kullanma konusunu endüstrilerin yeniden öncelemeleri, AR-Ge faaliyetleriyle tarıma değe katmaları artık tercih değil gereklilik olmalı.

Ezcümle, iyilik de kötülük de aynı gökkubbenin altında kök salmaya devam ediyor. Bize düşen tarafımızı doğru seçip, geleceğe iyilik, erdem tohumları ekmek..