Gazetecinin onuru kalemini satmayandır
Gazetecilik, tarihin her döneminde toplumun gözü, kulağı ve vicdanı olmuştur.
Gerçek bir gazeteci, sadece haberleri aktaran bir iletişim aracı değil, toplumun haklarını koruyan, adaletin sesi olan ve gerçeği arayan bir neferdir. Ancak günümüzde gazetecilik mesleği, bazen iktidarların, bazen sermayenin, bazen de kişisel çıkarların gölgesinde kalmış durumda. Peki, gerçek gazeteci kimdir? Nasıl olmalıdır? İşte bu soruların cevabı, gazeteciliğin temel ilkelerinde yatıyor.
Gazetecinin sorumluluğu, halka karşı olmalı
Gerçek bir gazeteci, ne bir partiye, ne bir bireye, ne de herhangi bir güç odağına bağlı değildir. Onun tek sorumluluğu, halkadır. Gazeteci, toplumun yararına olanı savunur, adaletin ve hakikatin peşinden gider. Kalemi, satılık değildir, kiraya verilemez. Çünkü gazetecinin kalemi, toplumun vicdanıdır. Bu vicdan, hiçbir güç tarafından satın alınamaz, kirletilemez.
Tarih, gerçek gazetecilerin cesaretini ve onurunu sayfalarında taşır. Uğur Mumcu, Abdi İpekçi, Metin Göktepe gibi isimler, kalemlerini hiçbir güce satmadılar. Hakikati savunurken bedel ödediler, ama asla geri adım atmadılar. Onlar, gazeteciliğin onurunu temsil ederler. Bugün de gerçek gazeteciler, bu çizgiden şaşmadan, halkın çıkarını her şeyin üstünde tutarak çalışmalıdır.

İlkeli gazetecilik hakikatin peşinde koşandır
Gazetecilik, bir meslekten öte bir sorumluluktur. İlkeli gazeteci, haber yaparken tarafsız olmalı, gerçeği olduğu gibi yansıtmalıdır. Haberler, kişisel çıkarlara, siyasi hesaplara ya da taraflı bakış açılarına kurban edilmemelidir. Gazeteci, toplumun doğru bilgiye ulaşma hakkını korumalıdır. Çünkü bilgi, güçtür, ve bu güç, halkın elinde olmalıdır.
Ancak günümüzde maalesef bazı gazeteciler, kalemlerini iktidarlara ya da sermaye gruplarına kiraya veriyor. Haberler, gerçeği yansıtmaktan çok, belirli bir gündemi yönlendirmek için kullanılıyor. Bu durum, gazetecilik mesleğinin itibarını zedeliyor ve toplumun güvenini sarsıyor. Oysa gerçek gazeteci, hiçbir gücün etkisi altında kalmadan, sadece hakikatin peşinden gitmelidir.
Onurlu ve ilkeli gazetecilik, kalemini satmayanlardır
Onurlu gazeteci, kalemini satmaz. Çünkü o, toplumun sesidir. Gazeteci, iktidarların yanında değil, halkın yanında durmalıdır. Güçlünün değil, haklının yanında olmalıdır. Gazetecinin görevi, iktidarları övmek ya da yermek değil, gerçeği ortaya çıkarmaktır. Bu nedenle gerçek gazeteci, hiçbir gücün baskısı altında kalmadan, özgürce haber yapabilmelidir.
Gazetecilik, aynı zamanda bir cesaret işidir. Gerçek gazeteci, hakikati savunurken bedel ödemeyi göze alır. Uğur Mumcu’nun dediği gibi, “Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz.” Gazeteci, bilgiyi topluma ulaştırırken, her türlü riske rağmen doğruyu söylemelidir. Çünkü gazetecinin en büyük silahı, kalemidir; ve bu kalem, asla satılık olmamalıdır.
Toplumun yararına gazetecilik
Gerçek gazeteci, toplumun yararına olanı savunur. Haberler, sadece reyting ya da tıklanma kaygısıyla değil, toplumsal fayda gözetilerek yapılmalıdır. Gazeteci, toplumun sorunlarını gündeme getirmeli, adaletsizliklere karşı sesini yükseltmelidir. Çünkü gazetecilik, sadece haber aktarmak değil, aynı zamanda toplumu bilinçlendirmek ve dönüştürmektir.
Gazetecilik, aynı zamanda bir sorumluluktur. Gazeteci, yaptığı haberlerle toplumu etkilediğinin bilincinde olmalıdır. Yanlış bilgi, toplumda kargaşaya ve güvensizliğe yol açar. Bu nedenle gazeteci, haber yaparken titiz davranmalı, doğruluğundan emin olmadığı bilgileri yayınlamamalıdır. Çünkü gazetecinin en büyük sorumluluğu, topluma karşıdır.
Gazetecilik, onurlu bir meslektir
Gazetecilik, onurlu bir meslektir. Gerçek gazeteci, kalemini satmaz, kiraya vermez. O, halkın sesidir, toplumun vicdanıdır. Gazeteci, hiçbir gücün etkisi altında kalmadan, sadece hakikatin peşinden gitmelidir. Çünkü gazetecilik, bir meslekten öte bir sorumluluktur.
Bugün, gazetecilik mesleği büyük bir sınavdan geçiyor. Gerçek gazeteciler, bu sınavı onurlu bir şekilde vermeli, kalemlerini asla satmamalıdır. Çünkü gazetecinin kalemi, toplumun vicdanıdır. Bu vicdan, hiçbir güç tarafından satın alınamaz, kirletilemez. Gazetecilik, hakikatin ve adaletin sesi olmaya devam etmelidir. Çünkü gerçek gazeteci, halkına karşı sorumludur ve toplumun yararına olanı savunur.