Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Yeni Kaledonya’daki İsyanı Tanımladı
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Yeni Kaledonya’da yaşanan olayları ‘daha önce görülmemiş bir isyan hareketi’ olarak tanımladı. Tartışmalı bir seçim yasası değişikliğinin tetiklediği isyanda altı kişi öldü, yüzlerce kişi yaralandı. Macron, Paris’in sükuneti sağlamak için sonuna kadar gideceğini belirtti. Yeni Kaledonya, 19. yüzyıldan bu yana Fransa’ya ait bir bölge ve Paris yönetimi ile Kanak halkı arasındaki gerilim uzun süredir devam ediyordu. Macron, olayların sona ermesi ve güvenliğin sağlanması için çaba gösterileceğini vurguladı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ülkesinin Büyük Okyanus’taki deniz aşırı toprağı Yeni Kaledonya’da yaşanan olayları, kimsenin önceden tahmin edemediği “daha önce görülmemiş bir isyan hareketi” diye tanımladı.
Bölgenin başkenti Noumea’daki emniyet müdürlüğünü ziyaret eden Macron, önümüzdeki sürecin daha zorlu olacağını, ancak Paris’in sükuneti sağlamak için “sonuna kadar gideceğini” söyledi.
Tartışmalı bir seçim yasası değişikliğinin tetiklediği isyanda, yağmalama ve kundaklama olaylarında aralarında iki polisin de bulunduğu altı kişi öldü, yüzlerce kişi de yaralandı.
Avustralya ve Fiji arasındaki takım adalardan oluşan Yeni Kaledonya, 19. yüzyıldan bu yana Fransa’ya ait bir bölge.
Paris yönetimi ve takım adada nüfusun % 40’ını oluşturan Kanak halkı arasındaki gerilim bir süredir yüksekti.
Kanak eylemciler, bölgede 10 yıldan fazla yaşayan Fransızların oy hakkına sahip olmasını öngören yeni anayasanın, yerel halkın nüfuzunu azaltacağından kaygılı.
Ancak 13 Mayıs’ta başlayan şiddet olayları, 1980’li yıllardan bu yana yaşananların en kötüsü.
Olağanüstü hal ilan edildi ve Fransız lider Macron, Fransa’dan gönderilen 3 bin kişilik gücün gerekirse, Paris Yaz Olimpiyatları sırasında bile bölgede kalacağını söyledi.
Paris’ten 24 saatlik uçuşla Yeni Kaledonya’ya ulaşan Macron huzur, sükunet ve güvenliğin “mümkün olduğunca çabuk dönmesini istediğini” belirtti ve “Mutlak önceliğimiz bu” dedi.
Macron olaylarda hayatını kaybedenleri anarken, yerel siyasi ve iş dünyası liderleriyle buluştu.
Görüşmelerde, ayrılıkçı liderler de yer aldı. Ayrılıkçı liderler buluşmadan önce, görüşmenin Fransa ile görüşmelere “yeni bir hayat vermesini” istediklerini belirtti.
Polis, 13 Mayıs’ta başlayan olaylarda 269 kişiyi gözaltına alırken, Yeni Kaledonya şu anda olağanüstü hal yönetimi altında.
Ancak Macron, olağanüstü halin önümüzdeki günlerde kaldırılacağını söyledi ve “Şahsen olağanüstü halin uzatılmaması gerektiğine inanıyorum” dedi.
Fransa ile Yeni Kaledonya arasındaki 1998 tarihli Noumea Anlaşması’nda Paris bölgeye daha fazla siyasi özerklik verme ve seçmen listesini o dönemdeki yerleşik halkla sınırlı tutma sözü vermişti.
Yani 1998’den bu yana bölgedeki seçmen listeleri güncellenmedi. Bu da adaya yeni yerleşenlerin oy kullanamaması anlamına geliyor. O tarihten bu yana adaya 40 binden fazla Fransızın yerleştiği tahmin ediliyor.
Yerli halksa adaya sonradan yerleşenlerin oy kullanmasının Fransa yanlısı politikalara destek sağlayacağını savunuyor.
1998’deki anlaşmadan sonra bölgede üç kez bağımsızlık referandumu yapıldı.
İlk ikisini bağımsızlık karşıtları az farkla kazanırken, Aralık 2021’de yapılan son referandum, Covid nedeniyle erteleme talepleri kabul edilmeyen bağımsızlık yanlısı partilerce boykot edildi ve bu referandumdan da bağımsızlık kararı çıkmadı.
Yaklaşık 300 bin nüfuslu Yeni Kaledonya’da yerel Kanak kabilesi nüfusun yaklaşık yüzde 40’ını oluşturuyor.