FAHİŞ ZAMLAR MİLLİ GÜVENLİK SORUNU HALİNE GELDİ

Gıda baronları sınır tanımıyor, yasaları hiç bir şekilde takmıyorlar,

Ne Borsa? ne altın? et fiyatları %300 zamlandı,

Böyle giderse emekli ve asgari ücretli vatandaşların et yemesi hayal olacak,

Elinde birikimi olanların ne Altına, ne borsaya yatırım yapmasına gerek yok, en iyi yatırım aracı ete yatırım yapmaktır,

Fahiş fiyatlar, zamlar, yüksek enflasyon döngüsünden ne zaman çıkılacak?

Asgari ücretli, memur ve emekliye yapılan maaş artışı daha ceplere girmeden her şeyin fiyatı yükseliyor. 2021’den bu yana adeta döngü halini almış gibi, zamlar, fahiş fiyatlar, ve yüksek enflasyonu durumu daha ne kadar süreceği merak konusu,

Türkiye’de son iki yılda yaşananlar, insanları adeta ekonomist yaptı.

Fahiş fiyatlar, yüksek enflasyon, asgari ücret zammı, kur korumalı TL vadeli mevduat hesabı, ateşi düşmeyen döviz kurları, memur ve emekli maaşlarına yapılan artış…

Bunlarla ilgilenmeyen vatandaş yok herhalde. Çünkü geçim herkesin ortak konusu,

Daha önce Uluslararası Para Fonu’na IMF’ye borç ödeyen, enflasyonu düşüren iktidar son iki yılda yaşanan tüm olumsuzlukların sorumlusu görülüyor.

Peki Vatandaş haksız mı? Elbette değil. Zira demokrasilerde icraatın başında bulunanlar gelişmelerden, sorumlu olur. Yani yönetenden hesap sorulur.

2021 Ekim ayına kadar döviz kurlarının dışında vatandaş pek bir şey hissetmiyordu, Dövizin ateşi her yükseldiğinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) dolar ve euro satıyordu. Ancak bütün dengeleri sarsan “faiz sebep, enflasyon neticedir” repliği oldu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “nas” vurgusu da yaparak birçok defa tekrarladığı bu cümle neticesinde döviz yükselişi durdurulamaz hale geldi.

Merkez Bankası’nda piyasaya eskisi gibi müdahale edilecek rezerv de kalmayınca bu sefer devreye “kur korumalı TL vadeli mevduat hesabı” sokuldu. Bu defa Maaşlara gelen Zamlar vatandaşın cebine girmeden A’dan Z’ye her şeyin fiyatı arttı,

Bunlara rağmen yine de, ne dövizin artışı durduruldu, ne de yüksek enflasyonun önüne geçildi. “Vatandaşı enflasyonun altında ezdirmeme” sözü veren iktidar haliyle 2022’nin başında asgari ücrete yüksek oranda zam yaptı.

Fakat asgari ücretlinin cebine daha yeni ücretten 5 kuruş bile girmeden A’dan Z’ye tüm ürünlerin fiyatı “fahiş” denilecek oranda arttı.

Her geçen gün insanlarımız bunalıma girdi ümitsizliğe kapıldı, Çok geçmeden asgari ücretlinin alım gücü düşünce hükümet bu defa da yılın ikinci yarısı için yeniden ciddi anlamda zam yaptı, asgari ücret yine vatandaşın cebine girmeden daha ilk ayda eridi, Bir yıl içinde artış oranı yüzde 100’ü bulan asgari ücretle çalışanın alım gücünün yükselmemesi tepkileri beraberinde getirdi.

Maaşlara gelen zamlar vatandaşın cebine girmeden A’dan Z’ye her şeyin fiyatı arttı, En yüksek enflasyon oranının yüzde 84,51 bulduğu ülkede devletin yaptığı her artıştan sonra özel sektörden de ciddi anlamda zamlar yapıldı, ürünlere yapılan artış durmak bilmiyordu,

Durum böyle olunca 31 Mart 2024 yerel seçimlerde millet iktidar partisini cezalandırdı ve muhalefet partisini birinci parti yaptı, şayet bu başarıyı muhalefette beklemiyordu,

Öyle ki bu fahiş artışlar bir döngüye dönüşmüş durumda.

Asgari ücret ve memur, memur emeklileri ve SGK ve Bağ-Kur emeklilerine yapılacak zamlar açıklanır açıklanmaz firmalar, ürünlerinin etiketlerini durmadan değiştiriyor, Bunun ise artık bir alışkanlık haline dönüşmesinden endişe ediliyor.

Türkiye’de fahiş fiyat-yüksek enflasyon ve maaş zammı- fiyat artışı döngüsünün ne zaman son bulacağı merak ediliyor. “Bu işin içinden çıkabilene de aşk olsun” bekleyip göreceğiz.